“Kullarıma söyle; sözün en güzelini söylesinler...” (17/İsrâ, 53). Güzel söz; doğru (33/Ahzâb, 70-71), faydalı (Buhârî, Tecrid-i Sarih Terc. 12/131, Hds. 1981) ve muhâtabın seviyesine uygun olan sözdür. Güzel söz, Allah’a dâvet eden ve sâlih amel işleyen, “ben Müslümanım” diyenin sözüdür! “(İnsanları) Allah’a çağıran, sâlih (iyi ve güzel) iş yapan ve ‘ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim vardır?” (41/Fussılet, 33). Sözde ihsân, sadaka vermekle eş tutulur: “...Güzel söz sadakadır.” (Müslim, Zekât 56). “İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen, çirkinliği/kötülüğü) en güzel olan şeyle uzaklaştır; o zaman (bakarsın ki) seninle arasında düşmanlık olan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.” (41/Fussılet, 34)
İnsanları en güzel şekilde yaratan Yüce Allah, güzel işler yapanları sever (2/Bakara, 195) ve onların dünya ve ahirette mutlu olacaklarını bildirir. “İman eden ve sâlih amel işleyenler (güzel davranış segileyenler) için güzel bir gelecek ve mutluluk vardır.” (13/Ra’d, 29). “Muhakkak ki Allah, adâleti, ihsânı (güzel iş yapmayı, iyiliği), akrabaya yardım etmeyi emreder” (16/Nahl, 90) “İman edip sâlih amel işleyenler (bilmelidirler ki) Biz, güzel işler yapanların) ecrini zâyi etmeyiz. İşte onlara, içinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır...” (18/Kehf, 30-31)
Kur’an’ın emrettiği her ibâdet, insanı güzelleştirir, çirkin inanç ve davranışlardan uzaklaştırır. Huşû ile kılınan namaz, insanı her çeşit çirkinlik ve kötülükten alıkoyar (29/Ankebût, 45). Oruç, insanı güzelleştiren takvâya ulaştırır (2/Bakara, 183). Zekât, sadaka ve her türlü infak, insanı bireyselliğin çirkinliklerinden kurtarıp topluma faydalı güzel insan haline getirir. Kur’an, insanın ibâdetlerini baştan savma yapmasını istemez; huşû ile güzel şekilde yapılmasını ister.
Kur’an’ın, kendisinde en mükemmel ve en güzel örnekler olduğunu bildirdiği (33/Ahzâb, 21) ve güzel ahlâk sahibi olduğunu ifâde ettiği (68/Kalem, 4) güzeller güzeli Hz. Peygamber’in de ümmetini güzelleştirmek için tavsiyelerinden birkaç tanesine işaret edelim: “Şüphesiz Allah her şeyde ihsânı/iyilik ve güzelliği yazmıştır (farz kılmıştır). (Müslim, Sayd ve’z-Zebh 57) “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvattâ, Hüsnü’l-Hulk 8) “Mü’minlerin iman bakımından en kâmil olanları, ahlâkı en güzel olanlarıdır.” (Buhârî, Edeb 39; Ebû Dâvud, Sünnet 14)
İşte Güzellik
Dinimiz, tüm yararlı işleri Allah’a kulluk kapsamında bir ibadet olarak nitelendirmekte ve yapılan her işin meşru (caiz) olmasını istemektedir. “Kötü işler yapanlar Bizden kaçabileceklerini (kurtulabileceklerini) mi sandılar? Ne kadar kötü (ve yanlış) hüküm veriyorlar (yanlış düşünüyorlar)?” (29/Ankebut, 4) Sevgili Peygamberimiz: “Şüphesiz Allah her şeyde ihsânı/iyilik vegüzelliği yazmıştır (farz kılmıştır) (Müslim, Sayd ve’z-Zebh 57)
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir tavırla önle. O zaman (görürüsün ki) seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın bir dost olur.” (41/Fussılet, 34); “...(O akıl sahipleri) ki, onlar kötülüğü iyilikle savan kimselerdir...” (13/Ra’d, 22)
Hakka Çağırmada Güzellik
“Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücâdele et...” (16/Nahl, 125); “Ona tatlı dille konuşun, yumuşak söz söyleyin; belki o, aklını başına alır veya korkar.” (20/Tâhâ, 44)
“De ki: ‘Geliniz, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayın. Ana babaya ihsân/iyilik edin, güzel davranın...” (6/En’âm, 151) “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da ihsânı/iyi ve güzel davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘of!’ bile deme; onları azarlama. İkisine de güzel söz söyle.” (17/İsrâ, 23) Bu âyetlerde kesin bir dille emredilen ana babaya ihsânın/güzelliğin, onları doyurmaktan ziyâde, içten gelen bir anlayışla koruma ve saygıda kusur etmemek, yani güzel davranmak olduğunu görüyoruz. Yenilen şeylerin helâl ve temiz olması Kur’an’ın emirlerindendir. Yeme ve giyme konularındaki âyetlerde de temizlik ve güzellikle ilgili emir ve tavsiyeler bulunur: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan gıdâların güzel, temiz ve helâl olanlarından yiyin...” (2/Bakara, 168) “Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde ziynetli elbiseler giyin; yiyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (7/A’râf, 31); “Ey Âdemoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Takvâ elbisesi ise daha hayırlıdır...” (7/A’râf, 26)
“Allah yolunda infak edin/harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İhsân edin (her türlü hareket ve davranışınızı güzel ve dürüst yapın); Allah muhsinleri (güzel iş yapanları) sever.” (2/Bakara, 195) Her davranışımızı güzelleştirmek, Rabbimizin emri olduğu için ibâdettir. Allah’ın emrettiği “ihsân”ın bir anlamı da güzellik sergilemektir. “Şüphesiz iman edip, sâlih amellerde bulunanlara (güzel davranış sergileyenlere) gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’ budur.” (85/Burûc-11) Bu nedenle güzel davranış dünya ve ahrette huzur kazandırır.