Mensubu olduğumuz İslam Dini, ilme, okuyup öğrenmeye ve faydalı bilgileri başkalarına öğretmeye büyük önem vermiştir. Müslümanlar, “İlim talep etmek/öğrenmek her Müslümana farzdır” düsturunca hareket etmiş, modern bilimin, tıbbın ve teknolojinin temellerini de oluşturmuştur. Müslüman bilim insanları kendinden önceki uygarlıkların özellikle Mısır, Çin, Hint, Yunan ve Romalıların geçmiş bilgilerinin üzerine yeni katkılarda bulunup, bu katkıların üzerine yeni gelişme ve fikirler eklemişlerdir. Yaklaşık 1000 yıl önce Avrupa’da “Karanlık Çağ” olarak adlandırılan dönem yaşanırken, İslam uygarlığı altın çağını yaşamış ve 7. Yüzyıldan bu günümüze kadar insanlığın günlük hayatını etkileyen birçok buluş ve ilerlemeler gerçekleştirmiştir. İspanya’dan Kuzey Afrika’ya, Anadolu’dan Çin’e, Orta Doğu’dan Endonezya’ya kadar yayılan İslam uygarlığı bilim, tıp, matematik, teknoloji, mimarlık gibi birçok alanın ilerlemesinde katkıda bulunmuştur.
Bu yazımızda “Altın Çağ” olarak adlandırdığımız zamandaki yeni buluşları ve Müslüman bilim insanlarının bilime olan katkısını ele alacağız inşallah. Abbas Kasım İbnFirnas ilk bilimsel uçma girişimini bir tür kanat vazifesi gören bol bir pelerini çıtalara tutturarak gerçekleştirmiştir. Bugün planör dediğimiz aletle ilk kontrollü uçuşunu gerçekleştirirken, planörü kartal tüyleriyle kaplanmış ipekten yapmıştır.
Havada 10 dakikadan fazla süzülen Firnas, yere biraz sertçe inmiş ve bu sertçe iniş Firnas’ın kuşların kuyruklarının güvenli iniş yapmaktaki önemli rolünü anlamasını sağlamıştır. Günümüzde iniş yapan uçakların yere önce arka tekerleklerinin değdiğini bilmekteyiz. Yine Müslüman bir bilim adamı olan El-Kindi görme konusundaki ilk teorileri sorgulamış ve 10. Yüzyılda matematik, astronom ve fizikçi olan bir başka Müslüman İbnülHeysem’e ilham olmuştur. İbnülHeysem, görebilmemizin nedenini gözden değil, nesnenin yansıyarak göze giren ışık sayesinde gerçekleştiğini kanıtlamıştır.
İbnülHeysem bir gün odasında ufak bir delikten gelen ışığın karanlık odadaki duvara dış dünyayı yansıttığını ve deliğin ufaldıkça görüntünün daha net olduğunu farketmiştir. Işığın düz bir çizgide hareket ettiğini onaylayıp, karanlık oda fikrini ortaya çıkarmış ve günümüzün modern kamerasına ulaşan yolu açmıştır. Karanlık odanın Latincesi “cameraobscura” dır ve modern Arapçası qamara olup ilk olarak İbnülHeysem tarafından kullanılmıştır. 13. yüzyılda, Anadolu’da Artuklu Türklerinin hüküm sürdüğü yıllarda yaşamış mükemmel bir makine mühendisi olan bir başka Müslüman bilim insanı ise El-Cezeri’dir.
Her ne kadar İslam öncesi medeniyetlerde, özellikle Eski Yunan’da insan eli değmeden malzeme imal eden, iş yapan araçlar kullanılmış ise de, ilk çeşitli otomatlar müslüman mekanikçiler tarafından icat edilmiştir. Otomat ve sibernetik ilminin (makine ve canlılarda kontrol ve haberleşme kanunlarını tespit etme) ilk temelini atanlar Sabit İbn-i Kurra ve Beni Musalardır. Otomat alanında ise El Cezeri çağımızdan yüzyıllar önce keskin zekası ile elektrik kullanmadan su ve mekanik parçalarla çalışan makineler yapmıştır. Otomatik el yıkama makinesi, abdest makinesi, robotlardan oluşan bir müzik grubu da El Cezeri’nin mühendislik harikalarındandır. El Cezeri’nin en ünlü icatlarından biri filli su saatidir. Krank mekanizması, mumlu saat, kan alma tekneleri gibi 50 den fazla makinenin mucidi olan El Cezeri sibernetiğin ve bilgisayarın da ilk adımlarını atmış olup ilk robotu icat eden Müslüman bilim insanıdır.
Müslüman İspanya’sından hekim ve cerrah olan EzZehravi ise saç ve cilt bakımı, diş beyazlatma ile diş etinin güçlendirmesi ile ilgili yazılar yazmış aynı zamanda burun spreyi, gargara el kremi ve tüy giderici çubuklar ile sarı saçı siyaha dönüştüren boyalar ve kıvırcık saçları düzleştiren losyonlar üzerine çalışmalar yapmıştır. Ez Zehravi, damıtma işlemiyle bitki, çiçek ve baharatlardan da parfümler yapmıştır. Müslüman kimyacıların bu çalışmaları ve hijyen alanındaki metot ve fikirleri tüccar, gezgin ve haçlılar tarafından Avrupa’ya sonradan yayılmıştır. Günümüzde, İslam mirasının etkisinin izlerini gördüğümüz İslam Kültür ve Medeniyetinin çalışmalarını, “dünya haritaları”, “cerrahi aletler”, “usturlap”alanındaki çalışmalara katkı sağlayan bilim insanları ile bir sonraki yazımızda devam edeceğiz inşallah. Selam ve dua ile…