Günümüzde kanser, tıp dünyasının en büyük sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Rice Üniversitesi'nden araştırmacılar, nanoteknolojiyi kullanarak geliştirdikleri "moleküler kırıcılar" adlı yöntemle, kemoterapiye alternatif olabilecek, yan etkisi çok az bir kanser tedavisi üzerinde önemli bir adım attılar.
Bu yöntemde, tıbbi görüntüleme işlemlerinde kullanılan siyanin boyası vücuda enjekte ediliyor. Bu boya, kanser hücrelerine bağlandıktan sonra zarar vermeden vücut dokularına nüfuz edebilen kızılötesi ışık ile aktive ediliyor. Bu sinyaller, kanserli hücrede titreşime neden olarak hücre zarının yırtılmasını sağlıyor ve böylece kanseri ortadan kaldırıyor.
Bu inovatif tedavi yöntemi fareler üzerinde başarılı bir şekilde denenmiş olsa da, insanlar üzerindeki deneylerin yıllar sürebileceğini belirtmek önemlidir. Ancak, bu teknolojinin kemoterapiye göre çok daha az yan etkiye sahip olması, gelecekte kanser tedavisinde bir devrim yaratabilir.
Özellikle melanomlu fareler üzerinde yapılan deneylerde, kanser hücrelerinin yarısından fazlasının tamamen yok edildiği bildirilmiştir. Bu durum, moleküler kırıcıların kanser tedavisinde potansiyel bir etkinlik taşıdığını göstermektedir.
Araştırmacılar, gelecekte bu teknolojinin sadece kanseri yok etmekle kalmayıp, aynı zamanda vücuttaki kanserli hücre kalıntılarını tespit etmek için de kullanılabileceğini öngörmektedirler.