Ruh sağlığı, kişinin kendi kendisiyle ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içinde olmasıdır,  diyebiliriz.  Ancak bu denge ve uyum katı ve durağan bir nitelik taşımayıp değişken bir denge esnek bir uyum olduğunu belirtmek gerekir. 10 Ruh sağlığı yönünden en önemli dönem, ruh sağlığının temellerinin atıldığı 0-6 yaş arasıdır. Hayatının bu devresini yeterli ilgi ve sevgiden mahrum geçirmiş çocukların, yetişkinlik yıllarında ruhi açıdan bazı dengesizlikler gösterme ihtimali büyüktür.
Ruhen sağlıklı çocuk yetiştirmede nelere dikat edilmeli?

Çocuklar davranışlarını anne babalarını taklit yönüyle öğrenirler.
Çocukalrın yanında kavgaya dönüşen tartışmalardan kaçınmalıdır, kavga ve geçimsizlik çocukların ruh sağlığını olumsuz etkiler.

 İlk yılarda çocukalra yapılan yardımlar, yaşları büyüdükçe yavaş yavaş azaltılmalıdır. Hertürlü ihtiyacının karşılanmasına alışan çocuk, yaşı ne olursa olsun çocuk kalır. Kendine güven duygusu gelişmez.
Çocuk anneye bağımlı olarak doğar. Bu yüzden ilk üç yaşını tamamalayıncaya kadar anne çocuğun yanında olmalıdır.  Çalışmak zorunda olan anne, çocuğu bırakacak kişiyi ve yeri secerken titizlik göstermelidir.
En az bir sene mümkünse çocuğa anne sütü verilmelidir. Anne sütü,  beden ve ruh sağlığı açısndan çok önemlidir.


Çocuk eğitimi ve bakımı konusunda anne-babalar bilgi sahibi olmalıdırlar.
Çocuklar arasında büyük-küçük, kız-erkek ayrımı yapılmamalı, hepsine aynı sevgi ve ilgi gösterilmelidir.
Çocuğu başkasıyla kıyaslamak, başkasının yanında aşşaağlamak çok yanlış bir harekettir. Yaptığı olumlu hareketlere destek olunmalıdır.

Çocuk için en önemli grup ailesidir.  Çocuk bir topluluk içinde nasıl yaşanıldığını ailesinden görerek öğrenir.  Çocuk, anne-baba arasındaki davranışları devamlı olarak gözlemektedir. Evdeki ortamın huzurlu ve sıcak olması çocuğun ruh sağlığı açısından çok önemlidir.

Ailenin çelişkili davranışları yanlıştır.  Çocuğu biraz önce öğüp, sevmek, okşamak ve hemen sonra kızmak, çocuğun kendisine ve ailesine güven duygusunu yıpratır. Ayrıca ufak tefek kusurlu hareketleri karşısnda anlayışla davranmamak onu ürkek, çekingen yapar. 11

Çocuklar aileyi etkileyen üzücü olaylardan tüm aile bireylerinden daha fazla etkilenmektedir. Bu olumsuz etkiler sonucu; huysuzluk, huzursuzluk, davranış bozuklukları, yeme ve uyku problemleri gösterirler. Boşanmalar ve aile kavgaları çocuğun ruh sağlığını tehdit eden durumlardır. Ancak, bu durumların çocuklardan saklanması da sakıncalıdır. Kendisiyle konuşul­mayan çocuk, bilinmeyene karşı korku, kaygı ve panik yaşar, hatta çocuk, “büyükler bana söyleyemediklerine göre durum sandığımdan daha kötü” diye düşünür.


Yapılan pek çok araştırmanın sonuçlarına göre ise,  din ve dinî hayatın (inanç ibadet ve güzel ahlakın)  kişinin ruh sağlığına önemli katkıları vardır.12 Gerçek mutluluk; huzur, iç neşesi ve rahatlık ise, sadece Allah’ın zikriyle, O’nun emir ve yasaklarına uymakla mümkündür. “Kalpler ancak Allah’ı zikirle (Kur’an’la, O’nun emir ve yasaklarına uymakla) huzur bulur” (Ra’d, 13/28) Bu, Allah’ın Kur’an’da bize bildirdiği çok önemli bir sırdır. Yaratılış gayemiz Allah’a kulluktur/ibadettir. (Zariyat, 51/56) Doğru inanç, ibadet ve güzel davranışlarla kişiler gelişir, olgunlaşır. İlkeli, tutarlı, dengeli, kararlı, sabırlı ve güçlü bir kişilik oluşur. Böylece insan hem kendine, hem de başkalarına faydalı olur.  Yüce Allah şöyle buyurur: “Kim Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederse ve Allah’tan korkup emirlerine uygun yaşarsa (inanç, ibadet ve güzel davranışlarda bulunursa) ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.” (Nur, 24/52)