İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan en temel yol konuşmadır. Konuşma insanların duygu ve düşüncelerini aktarmalarını, sevinç ve üzüntülerini paylaşmalarını sağlar. Konuşurken kırıcı ve incitici tarzda konuşmamalı, kötü sözden ve kötü ifadelerden uzak durmalıyız. Konuşurken ifadelerimizi karşımızdaki kişinin anlayacağı şekilde seçmeliyiz. Bu şekilde konuşmak yanlış anlaşılmayı önler. Konuşurken sözü fazla uzatmamak ayrıca anlaşılmayacak kadar da kısa tutmamak gerekir. Fakat sadece kendimiz konuşmamalıyız, karşımızdaki kişinin sıkılmaması için ona da konuşma imkânı vermeliyiz.
İslâm, Müslümana tatlı dilli-güler yüzlü olmayı, kısacası geçim ehli kimse olmayı öğütler. Konuşmak, insanlar arasındaki iletişimi, muhabbeti ve anlaşıp kaynaşmayı sağlayan büyük bir nimettir. Bir kimsenin kullandığı dil ve üslûb, onu hayatta başarılı kılabildiği gibi hüsrâna da uğratabilir. Hatta kişinin dilini muhafaza etmesi, cenneti elde etme vesileleri arasında zikredilmiştir. Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” (Buhârî, Rikâk 23) Bir başka hadis-i şerîfte, “En faziletli kimdir?” sorusuna Resûlullah: “Dilinden ve elinden Müslümanların emniyette olduğu kimsedir.” (Buhârî, İmân 4-5) mukâbelesinde bulunmuştur.
Sözde öncelikle doğruluğun, sadakatin bulunması gerekir. Söz, hak ve hakikate tercüman olmalıdır. Yalanla, iftirayla zihinler, gönüller, diller kirletilmemelidir. Doğru olmayan sözlerle fesat ve huzursuzluğa sebebiyet verilmemelidir. İkili ilişkilerde insanı zor duruma sürükleyecek gereksiz sözlerden kaçınmak, dostlukların devamı açısından çok önemlidir. Peygamberimiz, “Özür dilemek zorunda kalacağın bir sözü söyleme!” (İbn-i Mâce, Zühd, 15) buyurmuştur. İnsan pişman olacağı sözü söylememelidir.
Yüce Allah, “İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kaf, 50/18) âyet-i kerîme’de, insanın kendisine bahşedilen hayatın kelime kelime hesabını vereceğine dikkat çekmektedir. Bu hususta Peygamberimiz, “Allâh'a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun!” (Buhari, Edep 31) buyurarak konuşma adabının sınırlarını belirlemiştir. Diğer taraftan Peygamberimiz (s.a.v.), sözlerimiz vasıtasıyla sevap kazanabileceğimizi bildirmektedir: “Güzel söz sadakadır.” (Buhârî, Edeb 34)
Allah katında sözün değeri, hakkı ve hakikati ne kadar yansıttığı ile ölçülür. Çünkü söz, özün aynasıdır ve sadece insanın davranışını değil, aynı zamanda kişiliğini, hatta âkıbetini belirlemektedir. Bu gerçeği Yüce Rabbimiz bir ayetle haber vermiştir: “Ey inananlar! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın!” (Ahzâb, 33/70-71)
Yunus Emre sözün önemi konusunda şöyle der:
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz.
Hayatının her alanında Müslüman’a ölçülü davranması öğütlenmektedir. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de, “O kimseler ki boş söz ve işlerden yüz çevirirler.” (Müminun, 23/3) buyurmaktadır. İnsanı doğruluktan, dinden uzaklaştıracak her söz ve davranış hoş görülmemiş, yasaklanmıştır. Güzel davranışların kazanılmasında bize en iyi örnek olan Peygamberimiz (s.a.v), kaçınılması gereken hususlarda da en iyi yol göstericidir. O, “Mü’min; insanları kötüleyen, lanetleyen, kötü söz ve davranış sergileyen kimse değildir.” (Tirmizî, Birr, 48) buyurmaktadır.
İnsanların birbirleriyle iyi bir iletişim kurmaları için Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Kullarıma söyle: Sözün en güzelini konuşsunlar. Sonra şeytan aralarını bozar (açar). Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (İsrâ, 17/53) Güzel söz; doğru, faydalı, sevindirici ve muhâtabın seviyesine uygun olan sözdür. Güler yüz, güzel söz, güzel davranış insanlarla çok iyi iletişim kurma sebebidir.
Sonuç olarak, konuşma adâbına uymalıyız; konuşmanın kısa, öz ve anlaşılır olmasına da özen gösterilmelidir. Konuşurken karşısındaki kişinin sözünü kesmekten, iğneleyici, küçük düşürücü, rencide edici, moral bozucu karamsar sözlerden, iftiradan, gıybetten, yalandan, alaydan, münakaşadan, iki yüzlülükten, kötü, müstehcen sözden, kenedimizi övmekten, başkasını küçük görmekten, sır ifşa etmekten, boş ve faydasız sözlerden uzak durmalıyız.