Hiç de zor değil sebep yokken mutlu olabilmek, hayata gülümseyen, karşılığında tebessüm alır. Hiç de doğru değil çatık kaşlı insanların ağır algılandığı, aksine agresiflik bireyi itici kılar.
KAŞLARINI ÇATARAK SAYGI GÖREN İNSAN , ARDINA DÖNMEDEN KÖTÜ SÖZ İŞİTİR...
Yaşam bir hamur özünde, vereceğiniz şekil sizin elinizde. KABUSA ÇEVİRMEK YA DA HUZUR EKMEK...
Gideceği yeri bilen gemi, rotasını doğru belirler, sadece beklenti içinde olmaktan öte, çaba sarf etmek ve küçük şeyleri görmek koca bir yetenek gerektirir. Sebepsiz mutlu olmak kolay, hatta çok kolay...
Önce içindeki kötü olan duyguları derleyin, toplayın, bir poşet yapın kafanızda, her birini bir kez geçirin aklınızdan ve götürün o çöp poşetine atın, hem öyle atın ki bir daha dönüşü olmasın.
YÜREĞİNİZE MERHAMETİ EKİN, KİN OLMASIN Kİ, GÜLMENİZ İÇİN GEREKLİ ALT YAPIYI OTURTMUŞ OLASINIZ.
Küçük çocukları sevin, ruhunuzun oyuncağıdır çocuklar. Onların dünyasında gezinin. En güzel mutluluk kaynağıdır.
Hayvanlara sahip olun, hayatınızda size ihtiyacı olan bir varlığa sahip olma hissiyatı, yüreğinizdeki merhameti diri tutar.
Bitkilerle konuşun, canlı olan bu muhteşem süs varlığı, sizin gözünüze ve ciğerinize hizmet ederken siz de ona bir tebessüm iki çift güzel söz söyleyiverin.
Dedi kodu yapmayın, kin beslemeyin, sinirlerinizi her olayda zıplatmayın, her şey madem olacağına varır, siz siz olun kendini yenilemekte güçlük çeken sinir hücrelerinizi gereksiz yıpratmayın.
HAYATININ MERKEZİNE KENDİNİ KOYAN, BENCİLLİKLE BU MERKEZİ OTURTMAYI BİRBİRİNDEN AYIRAN VE KENDİNİ SEVEN BİREY, SENİN MUTSUZ OLMAK GİBİ BİR DURUMUN OLAMAZ.
Zira, ne gelirse gelsin Haktan gören, geçiciliği bilen, ve tebessüme aşık bir beyin, kolay kolay al aşağı edilemez.
Belki de olgunlaşmaktır mutlu olmak, iyi ya ayrı pencereden bakmak hayata ve olaylara, yaşanmışlıkla elde edilen tecrübe, bir sonrasında daha az tepki ve daha çok huzur anlamına gelir.
ETRAFINIZDAKİ İNSANLARA HUZUR DAĞITIN, HAK ETSİN ETMESİN; İYİ OLUN , BİLSİN, BİLMESİN, GÜZEL GÖRÜN, GÖZÜKSÜN, GÖZÜKMESİN... Bu duruşun en büyük artısı insanın direk kendisinedir.
İnsan en evvel kendisiyle barışmalıdır, iyi bir birey, bir evlat, biri bir ebeveyn, komşu, akraba, eş, dost olabilmek adına.
İLK İŞ BUGÜN HERKES KENDİNDEN BAŞLASIN MI HUZURU OTURTMAYA ? GÜLÜMSEYİN O HALDE YAŞAMA ......