Çocukla iletişim konusu çocuk eğitiminin temelini oluşturur. İyi bir iletişim çocukların yaşına, psikolojisine ve beklentisine göre yaklaşım sergilemektir.  Her çocuğun psikolojisi farklı olduğu için; istekleri, beklentisi, tepkisi, algılama biçimi ve yaklaşım şekli de farklı olur. Kendileriyle iyi bir iletişim kurabilmek için, her birine nasıl davranacağının inceliklerini iyi bilmek gerekir. Çocukların problemlerine çocuk gözüyle bakan, çocuklarıyla arkadaşlık kuran, sorumlulukta birleşen ve sevgi, saygı bağıyla bütünleşen aileler başarılı olurlar. Çocuğu zihinsel, ruhsal ve sosyal yönleriyle iyi tanıyan;  iyi bir iletişimle onların dünyasına girmeyi başaran anne ve babalar, çocuk eğitiminde başarılı olurlar. İnsanlar arası iletişim; kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir. Bu sürecin başarısı, bireyin yaşamındaki mutluluğun temelini oluşturur.

Çocukla İletişim İçin Öneriler

 Çocuğa kendinizin, amaçlarınızın, beklentilerinizin, çıkarlarınızın bir uzantısı değil; sizden ayrı kişiliği olan ve bu kişiliğini geliştirmek çabasında olan bir insan nazarıyla bakın. Çocukla kurduğunuz tüm iletişimlerde ona ilgi, sevgi, güven duygusu verecek iletiler kullanın, kızdığınızda bile sevginizi belli edin.

Siz çocuk için ilgi, sevgi, güven veren, destek olan, yol gösteren bir kaynak olun. Ona mutluluk, yaşama sevinci ve umut aşılayın.  Çocuğu dinleyin, sorularına açık, doğru, gerçek, kısa cevaplar verin. Çocuk bencildir, ben merkezlidir. Dürtü ve istekleri doğrultusunda davranır. İletişim kurarken onun bu özelliğini unutmayın.

 Çocuk öğütlerden, uzun sözlerden, konuşmalardan çok, davranış ve tutumlarınızdan etkilenir.

 Çocukla sert ve yüksek sesle konuşmayın. Gerekli, gereksiz bağırıp çağırmayın. Değişik nedenlerden ortaya çıkan kızgınlıklarınızı çocuğa yansıtmayın.

Ona hatalı davranışlarını, yanılgılarını gösterin. Azarlamadan ve ceza vermeden önce onunla konuşun. Suç ve cezayı keyfi olarak saptamayın. En iyi cezalandırma yönteminin çocuğun kimi beklenti ve isteklerini engelleme veya erteleme olduğunu unutmayın.

 Çocuğa kararlı ve kesin davranın. Çocuğu, yaşı, becerisi ve yeteneği dışında ve üstünde çabalara zorlamayın.

 Çocuğa deneme ve öğrenme fırsatı verin. Hatalarını düzeltin. Sorumluluk verin. Çocuğu şımartmayın. Gereksiz, gerçekleşme olasılığı olmayan beklentiler oluşturmayın. (Özcan Köknal, İnsanı Anlamak, s. 258-260)

Sağlıklı iletişimin olmazsa olmaz şartlarından biri de empatidir. Yani kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak konuşmasıdır. “Acaba ben bu durumda olsaydım ne yapardım?” düşüncesi kendimizi çocuk gibi hissetmemizi sağlayacak ve yargılama, öğüt verme, eleştirme, aşağılama yerine;  çocuğumuzun his dünyasına mana vermeye ve onu anlamaya çalışmamızı netice verecektir. Empati yapan ebeveynler, çocukları ile aralarındaki mesafeyi en aza indirebilir. İletişim kopukluğu yaşamazlar.  Anlayış köprüsünde buluşan aile, sorunları büyümeden önleyebileceği gibi,  olduğundan büyük görüp durumu içinden çıkılmaz duruma sokmazlar. Çocukların  hiç sevmediği şey nasihat dinlemektir. Aksine anne ve babalar da bol bol nasihat etmek isterler. Anne-baba ile çocuk ve genç arasında iletişim, hayatî derecede önem ve anlam kazanır. Çatışma yerine, işbirliği ve iletişim kurabilmek çok önemlidir. Bilinçli ve sağlıklı iletişim anlamlı hayata, anlamlı hayat da sâkin ve doyuma ulaşmış ruh halinin gelişmesine yol açar. Bunun için de özgür ortam şarttır. Özgür ortam içerisinde yapılan iletişim toplumsal sorunların çözümüne olduğu kadar, kişiler arası, özellikle âile içi sorunların çözümüne de katkıda bulunur.