“Su uyur düşman uyumaz” demiş atalarımız. Bu nedenle her on yılda bir ABD’nin önderliğinde ülkemizde yapılan darbelere karşı uyanık olmak zorunluluğumuz vardır. Bu nedenle ordumuzdaki darbeci yapılanmalar hakkında bilgi sahibi olmak ve bunlara fırsat vermememiz gerekiyor.

Bu maksatla Adaleti Savunanlar Derneği’nin (ASDER), 6 Temmuz 2022 tarihinde “Asker gözüyle darbeler nasıl önlenir?” başlıklı panelini baştan sona takip etme fırsatı buldum. Panelde üç astsubayın konuşmacı olması meseleye astsubay arkadaşlarımızın da ilgi gösterdiğinin bir kanıtı durumundadır. Türkiye’de en çok haksızlığa uğrayan kesimler içinde bulunan astsubayların aktif bir çaba içerisinde olması oldukça güzel bir gelişmedir.

Çünkü 28 Şubat mağduru askerlerden haklarını alamayanlardan büyük kesimini astsubaylar oluşturmaktadır. Nitekim çoğunluğu Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ile ordudan ayrılmış subaylar 6191 sayılı kanun sayesinde özlük haklarının bir bölümünü almış iken çoğunluğu astsubay olan re’sen emekli askerler; devletten tek kuruş bile alamamışlardır. Hâlbuki bu askerlerin de aynı Yaşzedeler gibi en büyük suçu; eşlerinin başörtülü olmasıdır.

2023 seçimlerine bir yıldan az bir zaman kaldı. Bu dönemlerde siyasi partiler halkın ayağına giderek keyfini sormaya başlıyorlar. Fırsatı değerlendirip neredeyse 25 yıldır kanayan bir yara olan ordudan atılıp zırnık dahi alamayan asker arkadaşlarımızın haklarını alması için güzel bir fırsat doğmuştur.

Bu açıdan 30 Haziran 2022 tarihinde Meclis Milli Savunma Komisyonu üyesi MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu’nun yaptığı konuşma çok önemlidir. Haklarında hiçbir yargı kararı bulunmadan fakat darbeci generallerin keyfi olarak ordudan attırdığı askerlerin haklarını alabilmesi açısından bu konuşma çok önemlidir. Zira son iki yılda çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. 28 Şubat’ın darbeci general ve amiralleri suçlu görülerek hapse atılmıştır. Bu durum 10 bine yakın askerin mağdur edildiği 28 Şubat sürecinin gündeme getirilmesi ve mağdur edilenlerin haklarını alabilmesi açısından çok önemlidir. Daha da önemlisi ise 28 Şubat sürecinde Kamu Denetçiliği Kurumunun yaptığı denetim sonucu YAŞ kararı ve re’sen emekli edilen askerlere özlük haklarının verilmesi kararıdır. Meclise ve Ak Parti hükümetine gönderilen bu kararda; re’sen emekli askerlere de haklarının verilmesi için çalışma yapması gerektiği bildirilmiştir. Uzun uğraşılar sonucunda Ak Parti hükümeti darbeci generallere rağmen 2011 yılında çıkardığı 6191 sayılı kanun ile 28 Şubat mağduru askerlerin bir kısmına yani Yaşzedelere emekli maaşı bağlamıştır. Fakat bunun iki katı yani sayısı 3 bine yakın re’sen emekli askere zırnık dahi vermemiştir. Bu haksızlığa sebep olarak re’sen emekli askerlerin yargıya başvuru hakkı olduğu ileri sürülmüştür.

Bununla birlikte askeri idare mahkemelerinde görevli yargıç subayların büyük bir kısmının FETÖ mensubu olduğu ortaya çıkmıştır. Zaten bağımsız ve adil olarak yargılama yapamayan askeri idari mahkemeleri, 2017 tarihinde kapatılmıştır. Bu nedenle re’sen emekli askerlerin müracaatlarını kaale almayan bu kurumların kapatılması, mağdurların haklarını alması açısından hükümete çok önemli bir sorumluluk yüklemiştir.

Ak Partinin Meclis’te Grup Başkan vekili olarak görev yapan Muhammet Emin Akbaşoğlu, gerekli koordinasyonu sağlamak ve mağdur vatandaşlarımızla ilgili yasa tekliflerini değerlendirmekle görevlendirilmiştir. Akbaşoğlu’nun kanayan bu yaraya çare olacağı herkesin beklentisidir. Aksi takdirde bıçak sırtında geçeceği beklenen 2023 seçimlerinin kaybedilmesi durumu bile söz konusudur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimleri kazanacaktır zira karşısında rakip olacak bir aday dahi bulunamamaktadır. Tecrübeli ve kesin sonuç alması ile bilinen Erdoğan’ın ilk turda olmasa da ikinci turda ipi göğüslemesi kolaydır. Fakat meclis aritmetiği daha önceki seçimlerde olduğu gibi rahat olamayacaktır. Hatta Erdoğan’ın Meclis’te çoğunluğu kaybetmesi bile söz konusudur. Bu açıdan zor bir seçime doğru yol aldığımızın farkında olmak gerekiyor.

İşte bu nedenle 28 Şubat mağdurlarına haklarının verilmesi Ak Parti hükümetinin yararınadır. Cumhur İttifakının diğer üyeleri mağdurların haklarını alması açısından kendilerinden yana endişe edilmemesi gerektiğini, asıl önemli olan Ak Partili siyasetçilerin ikna edilmesi olduğunu ileri sürmektedirler.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 28 Şubat mağdurlarının durumunu çok iyi bilmektedir. Daha önce bakan olduğu dönemde 6191Sayılı yasanın Meclis’ten geçmesinde büyük katkısı olmuştur. Kanun çıkarıldığında herkes sevinmiş re’sen emekli askerlerin de özlük haklarını alacağı beklentisi meydana gelmiştir. Fakat Bakan Bey görevinden alınmış yerine gelen bakanlar ise konuyla yeterince ilgilenmemişlerdir.

İşte “Darbeler nasıl önlenir” panelinde Emekli Tabip Albay Hasan Hüseyin Uludağ’ın da dile getirdiği gibi cuntacı generallere karşı verilecek en büyük cezalardan bir tanesi “mağdur edilen asker ve sivillere haklarının iade edilmesi” olacaktır. Bu sayede darbeci generaller yaptıkları zorbalık ve zulümlerin bir işe yaramadığını görüp yattıkları cezaevlerinde kahrolmaya devam edeceklerdir.

“Gözünün üstünde kaşın var” misali “eşinin üstünde başörtüsü var” diyerek askerleri ordudan atmak ve buna sadece şerh koyarak alet olmak siyasetçilerin içine düştükleri çok önemli bir açmazdır. Umulur ki; hükümet “zararın neresinden dönülürse kardır” diyerek gerekli yasa tekliflerini Meclis Genel Kuruluna getirir, vesselam…