Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: “İnsanları küçümseyip yüz çevirme. Yeryüzünde gururlanarak yürüme, Allah kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez.” (3/Lokman, 18) Müslüman kişi, hiçbir mü’min kardeşini asla küçümsememeli ve onlara karşı çok iyi davranmalıdır.
Eğer durumu onlardan daha iyi ise onlara hava atmaya değil, onlara yardım etmeye çalışmalıdır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Mü’min kullarıma söyle, sözün en güzelini konuşsunlar. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan mü’minlerin apaçık düşmanıdır.” (17/İsrâ, 53) Şeytan, mü’minlerin apaçık düşmanı olduğundan, onların aralarının bozulmasını, onların birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşçe yaşamalarını istemez.
Dolayısıyla aralarını bozmaya ve birbirlerinden uzaklaştırmaya çalışır. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: “Sizden her kim din kardeşine bir yardımı olacaksa bunu hemen yapsın, geciktirmesin.”(Müslim, Selâm 61–63) Allah Teâlâ da şöyle buyurur: “Allah’ın sana verdiği gibi, sen de insanlara iyilik et.” (28/ Kasas, 77) Allah Teâlâ insanlara gerektiğinde yardım etmeyi emretmektedir.
Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Tirmizî, Fiten 76) Peygamberimiz (s.a.v.) şu şekilde bizleri uyarmaktadır: “Birbirinize karşı kin doğuracak hareketlerde bulunmayın, dünya menfaatine rağbet edip de aranızı bozmayın.
Ey Allah’ın kulları, kardeş olun!” (Müslim, Birr 31) Gerçek kardeşlik, Allah ve Rasûlü’nün belirttiği gibi olmalıdır. Bu belirtilen gerçek kardeşliğin oluşması için mü’minler ne gerekiyorsa onu yapmalıdır. Ne mutlu kardeşlik görevini en iyi şekilde yapmaya gayret edenlere!