Diyabet, modern sağlık krizlerinin başında geliyor ve etkisi giderek daha geniş bir alanı kapsıyor. Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Nadir ve Tanısız Hastalıklar Komisyonu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serdar Ceylaner’in belirttiği gibi, dünya genelinde şu anda yarım milyardan fazla insan diyabetle yaşıyor. Bu, yetişkin nüfusun yaklaşık %10,5’ini etkiliyor ve bu rakamın 2045 yılına kadar 693 milyona çıkabileceği öngörülüyor. Peki, bu hızlı yayılma trendinin arkasında ne gibi dinamikler var ve ne gibi stratejiler geliştirmeliyiz?

Diyabetin sadece bireylerin sağlığı üzerinde değil, aynı zamanda küresel sağlık sistemleri üzerinde de büyük bir yük oluşturduğunu söylemek gerek. 2023 itibarıyla, diyabetin teşhisi ve tedavisi için harcanan maliyet 453 milyar dolara ulaştı. 2017'de bu maliyet 327 milyar dolardı ve sadece altı yıl içinde bu rakamın bu denli artması, diyabetin ekonomik etkilerinin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu maliyetler, sağlık harcamalarının yanı sıra, diyabetin yol açtığı üretkenlik kaybı ve iş gücü verimliliğinde düşüş gibi ekonomik kayıpları da içeriyor. Ayrıca, diyabetin neden olduğu komplikasyonlar – kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği ve göz problemleri gibi – tedavi maliyetlerini daha da artırıyor.

Diyabetin küresel kriz haline gelmesini engellemek için acil ve etkili bir stratejiye ihtiyacımız var. Prof. Dr. Ceylaner, bu konuda birkaç önemli noktaya dikkat çekiyor:

1. Sağlıklı yaşam tarzlarının teşviki: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleri, diyabet riskini azaltmada kritik rol oynar. Toplumda bu alışkanlıkların yaygınlaştırılması için eğitim ve kampanyalar düzenlenmelidir.

2. Genetik testlerin yaygınlaştırılması: Genetik testlerin erişilebilirliği artırılmalı ve bu testler, risk altındaki bireyler için standart bir uygulama haline getirilmelidir. Bu testler, bireylerin risklerini erken tespit etmelerine ve buna göre önlemler almalarına yardımcı olabilir.

3. Erken Teşhis ve Altyapı: Erken teşhis, diyabetin yönetimi ve tedavisinde kritik bir rol oynar. Sağlık sistemleri, erken teşhis için gerekli altyapıyı güçlendirmeli ve teşhis süreçlerini daha etkin hale getirmelidir.

4. Küresel sağlık politikaları: Diyabetin yayılmasını kontrol altına almak için küresel sağlık politikalarının oluşturulması ve uygulanması önemlidir. Uluslararası işbirlikleri ve stratejiler, diyabetin küresel bir sağlık sorunu olarak ele alınmasını sağlamalıdır.

Diyabet, sağlık ve ekonomik etkileriyle küresel ölçekte ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu krizle başa çıkmak için acil eylem planları ve stratejik yaklaşımlar gereklidir. Genetik testlerin yaygınlaştırılması, sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik edilmesi ve sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi bu stratejilerin temel taşlarıdır. Şimdi harekete geçmezsek, diyabetin yol açtığı sağlık ve ekonomik yükler daha da ağırlaşacak ve bu sorunla başa çıkmak daha da zorlaşacaktır. Sağlık alanında bu savaşta zaman aleyhimize işliyor ve bu krizin önüne geçmek için adım atma zamanı çoktan geldi.