Ne kadar batılı küresel güçler, çeteler, yılanlar, çıyanlar varsa başlarında büyük şeytan ABD, İslâm coğrafyasını gözlerine kestirmişler en büyük darbelerini vurmak için var güçleriyle çalışıyorlar.
Bir düşünür diyor ki; Ne kadar geriye bakarsanız o kadar ileriyi görürsünüz. İslâm coğrafyasının geleceğine bakmak için de buradaki küresel çetelerin geçmişlerine ve medeniyetlerine bakmamız gerekir.
Batı medeniyetinin kaynağı Antik Yunan medeniyetine dayanmaktadır. Antik Yunan’ın ekonomik refahı, demokrasisi/siyasi yapısı da önemli ölçüde kölelerin sırtından besleniyordu.
Afrikalı yerlileri ilkel bir ırk olarak kabul edip, kendilerinde bu insanları/ülkeleri sömürme hakki gören Batılı devletler, özellikle de Müslüman halklara karsı çok büyük bir zulüm gerçekleştirmişlerdir.
İslamofobiden gözü dönen Batılı kendi katliamlarını görmüyor. Bir soygun şebekesi olduklarını kabullenmek istemiyorlar.
Batı’nın zenginliği endüstri devriminin bir getirisi değil, sömürgeciliğin, talanların, gaspların, katliamların, ölümlerin, sürgünlerin bir ürünüdür.
Amerika; 70 milyon Kızılderililerin ve buffalo katliamlarının müsebbibi. Bunun ardından Atlantik köle ticaretinin baş aktörü.
ABD Vietnam’da 21 yıl savaştı. Toplam dört milyon sivil ile bir milyondan fazla savaşçının hayatının kaybetmesine vesile oldu. Sonunda büyük bir hezimete uğradı.
ABD 1945 yılında insanlık tarihinin en korkunç saldırısını Hiroşima’ya atom bombası atarak gerçekleştirdi. İlk anda 70 bin kişi hemen hayatını kaybetti. 140 bin kişi yaralanmış, sakat ve evsiz kalmıştır. 5 yıllık süre içerisinde ölenlerin sayısı 200 bini buldu.
Hiroşima’ya atılan atom bombasından 3 gün sonra, ikinci atom bombasını Nagazaki’ye atarak katliamını yeniledi. Bu atom bombasıyla 74 bin kişi hayatını kaybetti ve binaların yüzde 36’sı tamamen yok edildi. Daha sonra atom bombasının etkisiyle ölenlerin toplam sayısı 143.124’a ulaşmıştı.
İkinci Körfez Savaşında ABD önderliğinde oluşturulmuş çok uluslu küresel çeteler,2003 yılında Irak’ta işgalin alçaklığını ve hazzını tattı. Irak’ta tahmini 1 milyon sivil yurttaş hayatını kaybetmiştir. 4,7 milyon Iraklı yer değiştirdi.
İngilizlerin 1900lü yıllardaki Aborjin soykırımı, sömürgecilik tarihinin kanlı sayfaları arasında önemli bir yer tutar. Aborjinlerden çok azı İngilizlerin başlattığı soykırımdan canlı kurtulmayı başaracaktı.
1943’de Bengal’de İngiliz Derin Devleti kıtlık meydana getirdi ve tam 4,5 milyon Hintliyi öldürdü.
Almanya’nın Afrika kıtasında 1904-1907 yıllarında, yerli Bantu halklarından Hererolara ve Hotanto halklarından Namalara karşı girişilen soykırımları 20.yy’ın ilk soykırımı hareketi olarak tarihe geçmiştir.
Nazi Almanya’sı döneminde, yaklaşık 6 milyon Yahudi sistemli bir şekilde soykırıma uğratıldı.
Fransız yönetimi, 1917 yılında Çad’daki Abese şehrinde bir konferans düzenleme bahanesiyle ülkedeki 400 İslâm âlimini tuzağa düşürerek alçakça katletti.
Fransa, Cezayir’de 1954’te başlayan ayaklanmada 19 Mart 1962’de ilan edilen ateşkese kadar 1 milyon Cezayirliyi hunharca katletti. 8 bin köyü haritadan sildi.
Ruanda’da, 1994 yılında, Belçika ve Fransa’nın direk, A.B.D tarafından da dolaylı olarak desteklenen bu iç savaşta yaklaşık 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutulular katledildi.
Avrupa’da, demokrasinin göbeğinde, dünya barışını ve güvenliğini korumak için kurulan Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) ve NATO ülkelerinin gözleri önünde 11 Temmuz 1995’te Bosna-Hersek’in Srebrenitsa şehrinde en az 8372 savunmasız Müslüman Sırp Ordusu tarafından katledildiler.
Daha nice sömürüler, soykırımlar, katliamlar ve sürgünler Batılıların tarih sayfalarından taşmaktadır.
Dünya nimetlerini/zenginliklerini paylaşmak istemeyen haydut devletler, yine Ortadoğu’da yeni planlar ve ayak oyunlarının kurgularını yapıyorlar. Bizleri birbirimize kırdırıyorlar.
ABD Başkanı Trump, Riyad’a yaptığı ziyarette kıvılcımı çaktı.
Suudi Arabistan’da krallık ailesinde dalgalar kasırgalara dönüşüyor. Suikastlar, kazalar, tutuklamalar, ölümler ve mal varlıklarının medyada deşifre edilmeleri.
Suudi Arabistan, İran, Lübnan, Yemen ve diğer körfez ülkeleriyle olan gerginlikler yeni oluşumların işaretleri mi?
Müslümanlar ne zamanki Kur’an’dan uzaklaştılar ve peygamberlerinin yönetimini kaybettiler, işte o zaman kimliklerini yitirdiler, ardından da Müslüman olmayanların hilelerine, oyunlarına ve tuzaklarına alet oldular ve olmaya da devam ediyorlar.
Büyük şeytan ve küresel haydutlar İslâm Coğrafyasından tamamen kovulmadan bölgeye huzur ve barış gelmez. Yani işimiz çok zor.