Sonbaharın kendine has büyüsüyle Düzce’deki Torkul Göleti, doğaseverlerin kalbini çalan bir durak. Volkanik bir çöküntüyle oluşan bu gölet, 1451 rakımlı konumuyla âdeta gökyüzüne yakın bir cenneti andırıyor. Yılın her dönemi güzelliklerini sergilese de özellikle ekim ve kasım aylarında sarı, kahverengi, turuncu ve yeşilin en canlı tonlarına bürünüyor. Kent merkezine sadece 34 kilometre uzaklıkta bulunan bu saklı cennet, ziyaretçilerini doğanın en renkli hâliyle kucaklıyor.
Ormanın derinliklerinde neredeyse 5 bin metrekareye yayılan gölet, ilk kez görenleri şaşırtacak kadar bakir ve sessiz. Kayın, köknar, gürgen, kestane, akçaağaç ve karaçam ağaçlarının büyüleyici kombinasyonu, göletin çevresinde doğal bir çerçeve oluşturuyor. Bu manzaranın tadını çıkaran ziyaretçiler arasında sadece fotoğrafçılar ve doğa tutkunları yok; olta balıkçıları ve kampçılar da huzurlu atmosferin tadını doyasıya çıkarıyor. Burada bir sabah uyanıp göletin yüzeyinde hafifçe süzülen sabah sisini izlemek, şehir hayatının tüm karmaşasını unutturacak cinsten.
Sabahın erken saatlerinde göletin suları üstünde usulca dolanan pus bulutları, misafirlere âdeta büyülü bir görüntü sunuyor. Kuşların nazik cıvıltısı, suyun huzur veren sesi ve doğanın sessizliği ile çevrili bir sabaha uyanmak, modern hayatın telaşında unutulan hisleri yeniden hatırlatıyor. Göletin kıyısında yürürken ayaklarınızın altında ezilen yaprakların çıkardığı ses, doğanın kendi ritmini duyuruyor.
Olta balıkçıları sabah saatlerinde gölette sakinliğin tadını çıkarırken suya düşen iğnenin halkalanan görüntüsü ise ayrı bir huzur tablosu yaratıyor. Sessizliğin ortasında suya hafifçe değen misina ve ardından bekleyiş, gölete gelenlerin buradan kopmak istememesi için yeterli bir sebep. Gölette sazan, alabalık gibi türler bulunuyor ama buraya gelen balıkçılar için asıl değerli olan avlanmaktan çok doğayla bütünleşmek. Kaldı ki çoğu zaman avlanan balıklar, doğaya saygının bir işareti olarak geri bırakılıyor.
Kampçılar için Torkul Göleti, sıradan bir doğa gezisinden öte, doğayla iç içe geçen bir huzur molası. Çadırını kurup doğanın ritmiyle baş başa kalmak isteyenler, akşamın erken karanlığına büründüğünde göl kıyısında küçük ateşlerini yakarak samimi bir ortam yaratıyor. Ateşin çıtırtısıyla göl yüzeyine vuran yıldızların yansıması, kampçılar için unutulmaz bir gece yaratıyor. Bu eşsiz atmosferde yapılan sohbet ve paylaşılan anılar, doğanın o eşsiz enerjisini ruhlara işliyor.
Torkul Göleti, şehir hayatının koşturmacası ve stresinden kaçanlar için âdeta bir sığınak. Doğanın kendine has diliyle misafirlerine sessizce sunduğu bu deneyim, her adımda daha derin bir huzur getiriyor. Gölet çevresindeki patikalarda yapılan kısa yürüyüşler, çevrede bulunan seyir noktalarına yapılan küçük keşifler, her biri doğanın derinliğinde kaybolmak isteyenleri mutlu bir yorgunluğa kavuşturuyor.