Fenerbahçe’nin, Trabzonspor deplasmanında aldığı son dakika galibiyetinden sonra camia tam anlamıyla havaya girdi. Daha da önemlisi Real Madrid ve Inter’de alışık olduğumuz, saha içinde yerinde duramayan hırslı bir Mourinho gördük. İşte bu yüzden Lig yeniden başladı. “Mourinho burayı, Arabistan’a gitmeden önceki durak olarak mı görüyor?” düşüncelerini bu maçla kırdı. Tabii önünde daha çok sınav var. Pozisyon üretiminde hâlâ kısıtlı bir oyun var. Genel olarak ceza sahasında kalabalıklaşıp kaos oyunuyla geliyor goller. Bu konuyu, biraz daha çeşitlendirmesi gerekecek. Fenerbahçe adına diğer olumlu durum da Tadic’in inanılmaz performansıydı. Man Utd maçında da beğenmiştim ama Trabzonspor maçında tam anlamıyla sahaya ismini yazdırdı. Herkesin elinin ayağına dolaştığı anlardaki sakinliğiyle, doğru pas tercihleriyle, boşa yaptığı koşularla skoru tayin etti. Tadic, Trabzonspor’da olsaydı galip taraf değişirdi. Bu kadar etkiliydi sahada. Tadic’in, bundan sonra da sahada takımın aklı olarak kullanılırsa daha faydalı olacağı belli. Sürekli kanatta kalıp ileri geri koşturmak yerine, doğru noktalarda topla buluşturup aklından faydalanmak lazım. Olumsuz diyebileceğim durum ise maçtan sonraki yine hakem ve yapı konuşmalarıydı. Bunu bir motivasyon aracı olarak kullanıyor olabilirler ama olası bir başarısızlıkta profesyonel bir iş yapan yabancı oyuncu ve teknik ekibe çıkış kapısı bırakmış oluyorlar. Yarın bir gün ‘’Biz ne yapalım? Yapı var, o yüzden şampiyon olamadık.’’ demekten çekinmeyeceklerdir.

Beşiktaş’ın eksiği kadro derinliği

Şampiyonluk adaylarından Beşiktaş, Kasımpaşa maçından sonra camia olarak büyük bir çöküş yaşadı. Galatasaray maçındaki oyun eksikliklerini hakem üzerinden görmeyerek büyük hata yapmışlardı. Kasımpaşa maçı bu anlamda takımı sarstı. Ben bu sarsıntının, takıma olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Teknik ekip ve futbolcular, gol için yeni düşünceler üretmek zorunda olduklarını anladılar. Sakatlıklar da çok kötü etkiledi takımı. Emirhan iyi performans verse de Paulista, o bölgede çok önemli bir lider. Yine Rashica da eforlu performansıyla oyunu kenarlara açmada çok etkiliydi. Onun yokluğunda orta alanda çok sıkışıyor oyun, Rafa ve Gedson boşluk bulamıyor. Bu eksiklere bir de Immobile eklendi. Kadronun alternatifli olmaması teknik ekibin elini kolunu bağlıyor. Semih Kılıçsoy’un, Immobile yerine oynatılması taraftarıyım. Semih bu sezon, pas trafiğinde ve topu ayağına aldığında başarı gösteremiyor. Kanat pozisyonunda hocanın da gözüne giremedi. Bir kere de santrafor mevkisinde denenmesi gerekiyor. Sürati ve fiziğini burada daha fazla gösterebilecektir. Mustafa Hekimoğlu’nu da direkt rol vermeden rotasyona dâhil etmek daha akıllıca olacaktır. Beşiktaş, içinde bulunduğu zorlu süreci mutlaka atlatacaktır ve şampiyonluk yolunda yine adından söz ettirecektir.

Galatasaray’ı bekleyen zorlu fikstür

 Ligin en iyi oyunu olan takımı bence Galatasaray; ama onları da zorlu maçların olduğu haftalar bekliyor. Ligin formda ekibi Samsunspor ve Volkan Demirel’le anlaşan Bodrum FK maçları büyük sınav olacak. Hırslı bir Mourinho, aldığı yaralar sonrası toparlanacak Beşiktaş ve rakiplerini devirmiş Galatasaray… Lig yarışı son sürat devam edecek. Bizim de seyir zevkimiz ve heyecanımız artacak.