Esed rejiminin devrilip Türkiye’ye yakın ekiplerin yönetime gelmesi, Suriye Millî Ordusu (SMO) tarafından PKK/PYD’nin Deyrizor gibi bazı bölgelerden sökülüp atılması Türkiye’de olumlu bir hava estirdi.
Nitekim bu gelişmeler sonrasında da “Bu olaylar AK Parti oylarını en az beş puan yükseltir.’’ şeklinde yorumlar yapıldı.
Elbette bir araştırmacı olarak, elimizde veri olmadan bu konularda yorum yapacak değilim. Optimar'ın son seçim anketine göre, AK Parti yüzde 33,5, CHP yüzde 27, MHP yüzde 9, İYİ Parti yüzde 8,3, DEM Parti yüzde 8,5 oy oranına sahip. Bu araştırma, 12-23 Aralık tarihleri arasında Türkiye genelini temsilen 26 ilde, iki bin kişiyle yapıldı.
Bir önceki ayın araştırmasında ise AK Parti’nin oranı yüzde 32,5 seviyesinde, CHP’nin oranı ise yüzde 31,9 idi. Netice itibarıyla AK Parti’de oy oranı 1 puan artarken CHP’deki oy oranı 5 puan kadar düşmüş oldu.
Suriye meselesindeki gelişmelerin, AK Parti oylarını önümüzdeki süreçte artırmaya devam etmesini bekliyorum. Ancak bu artışların bugünden yarına olmadığını da görüyoruz.
Yine Optimar’ın Türkiye’nin Nabzı Araştırması’na göre, Suriye rejiminin yıkılmasını olumlu görenlerin oranı yüzde 56. Yüzde 25’lik bir kesim ise bu konuda henüz bir fikir sahibi değil.
CHP seçmeninin bile yüzde 50’sinin Suriye’deki Esed rejiminin yıkılmasını olumlu olarak değerlendirdiği bir ortamda ‘siyasal Alevicilik’ yaparak olayları farklı bir noktaya taşımak da CHP’ye fayda sağlamaz.
Suriye’deki Esed rejiminin devrilmesini farklı noktaya çekmek isteyen ve beş kol faaliyetleri ile maruf birileri “Suriye’de Aleviler katlediliyor.’’ dezenformasyonunun peşine düştüler. Oysa böyle bir durum yoktu. Her zamanki gibi ‘dezenformasyon çetesi’ algı oluşturma gayreti içindeydi.
Suriye’de bugünden yarına her şey güllük gülistanlık olmayacak ama gelinen süreci de olumsuz karşılarsak büyük bir hata etmiş oluruz.
Suriye’deki gelişmeler, Suriye’nin önünde aşılması gereken çok yollar olduğunu söylüyor. Ama nihayetinde Suriye’nin huzur ve barış içerisinde olması demek, bizim de huzur içinde olmamız demektir. Ticaretin, sanatın, iyiliğin geliştiği bir coğrafyada kötülük peşinde olanlara da daha az itibar edilir.
Tüm bu sebeplerle acısıyla tatlısıyla 2024’ü geçirdik. En önemli gelişme Esed rejiminin yıkılması idi. Geleceğe umutla bakıyoruz. Zira ‘’Daha adil bir dünya mümkün.’’