Ailede çocuğa din eğitimi verilmesi (2)
Süleyman Gülek
b) Son Çocukluk Dönemi 7-12 Bu dönemde dinî eğitimle ilgili en ciddî uyarı Hz. Peygamber Efendimizden gelmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Çocuklarınız yedi yaşına geldiğinde, onlara namaz kılmayı öğretiniz” demektedir. Hz. Peygamber bu hadisinde, yedi yaşının öğrenme dönemi olduğunu, çocuğun artık dinî ibadetleri bilmesi ve yapması gerektiğini ifade etmektedir. O halde yedi yaşından itibaren namaz gibi İslâm dininin en önemli ibadetinin nasıl yapılacağı, sureleri, duaları ve kılınış şekliyle çocuklara öğretilmeli ve çocuktan bu ibadeti yerine getirmesi beklenmeli ve istenmelidir. Ancak burada önemli olan bir husus unutulmamalıdır. Son çocukluk devresinde de olsa çocuk yine “çocuk”tur. Çocuksu duyguların etkisi davranışlarına yansıyabilir. O nedenle çocuklara gerek ibadetlerle ilgili bilgilerin öğretimi, gerekse ibadetlerin yerine getirilmesi konusunda, İslâm’ın temel prensiplerini teşkil eden müsamaha, hoşgörü, sabır, sevgi ve şefkatle davranmalıdır. Böylece, çocuğun kalbi kazanılmalı, duygularına hitap edilmelidir. Zaman zaman teşvik ve takdir edilmeli, gururu okşanmalı, bazen maddî mükâfatlarla ödüllendirilmelidir. Çocuğun namazı zorla değil, isteyerek kılması için alt yapıyı ebeveyni hazırlamak zorundadır. Unutulmamalıdır ki, sağlam bir ibadet eğitimi, ileride ortaya çıkması muhtemel olan şüphe döneminin daha kolay atlatılmasına yardımcı olur. Her çocuğun gelişim safhaları arasında teknik olarak ‘bir kayıt ve taklit’ dönemi vardır. Ne duyarsa onu söyler; ne görürse, onu yapar. Çünkü çocuk için ilk model, anne ve babadır, Büyüklerin her işe “bismillah” diyerek başlamasını, namaz kılışını, Kur’ân okuyuşunu, camiye gidişini izleyen çocuklar, onlar gibi davranmak isterler. Annenin, büyükannenin yanında namaz kılmak, baba ile, büyükbaba ile Cuma veya bayram namazlarına gitmek, bayram günlerinde dostlarını, akrabalarını ziyaret etmek çocukların zevkle katıldıkları faaliyetlerdir. Yetişkinlerle beraber olmak, dinî yaşayışı tanıyıp öğrenmede ve alışkanlık kazanmada önemli etkenlerdendir. Taklit ve alışkanlık halinde kişinin hayatında yer eden dinî pratikler zamanla irade düzeyine yükselecek ve iradeyi harekete geçirecektir. Çocuk, büyüklerin davranışlarını model aldıkça neyi, neden dolayı yaptığını kavramaya başlayacaktır. Bu sebeple çocuklar bizim söylediklerimizi değil, yaptıklarımızı yaparlar. Çocuklarımızın olumlu davranış özelliklerini geliştirmelerini istiyorsak, onlara doğru model olmak yeterlidir.
Yorumlar