Anne-babanın dünyasında çocuğun çok önemli bir yeri olduğu herkesçe malumdur. Anne ve babnın amacı, mutlu, başarılı ve sevgi dolu çocuklar yetiştirmektir. Çekirdek aile tipinde anne, baba ve çocuklar âdeta birbirine kenetlenmiş, çelik bir üçgeni andırırlar. Aileyi bir bütün olarak kabul edersek, aile üyeleri de bu bütünün vazgeçilemez parçalarıdır. Çekirdek ailede anne-baba ve çocuklar karşılıklı olarak sevgi ve saygı çemberi içersinde hareket etmelidirler.
1-Anne-Baba İlişkisi
Çocuğun kişiliğinin oluşumu, karakterinin biçimlenmesi ve benlik saygısının gelişimi, büyük ölçüde özdeşim modelleri olan ana-babanın kişilik yapılarına bağlıdır. Kendine güveni olan anne ve baba, bu öz güvenlerini çocuklarına da yansıtıp güvenli olmalarını sağlar. Anne ve babanın davranışlarını kendine model olarak alan çocuk, böylelikle istenen ve istenmeyen davranışları onlardan öğrenecek, kendini bu doğrultuda yönlendirecektir. Ancak, çocuğun anne ve babasının davranışlarını benimseyebilmesi için anne-baba-çocuk üçgeni arasında, sevgi, saygı ve güven olması gerekir. Anne ve babanın birbirlerine karşı olan ilişkilerinin sevgi ve saygı temeline dayanması, gerek çocuğun cinsiyetine özgü rolü benimsemesi, gerekse özdeşleşmesi (model alması) açısından büyük önem taşır. İyi bir anne-baba ilişkisi, mutlu bir evlilikle başlar. Mutlu evlilik ise, eşlerin birbirlerini sevip saymaları, hayatı dürüstçe paylaşmaları ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ile mümkün olur.
2- Anne-Çocuk ilişkisi
Allah’ın anneye verdiği sevgi ve şefkat hissiyle bu inanılmaz fedakârlığı anneler büyük bir hazla yerine getirir. Çocukları için saçını süpürge eden, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, hayatı pahasına bile olsa onları koruyan annelerin değeri çok büyüktür. Hz Peyganber (s.a.v.): “Cennet annelerin ayakları altındadır” (İbn Mâce, Cihad 6) buyurarak anne olan kadının kıymetine işaret etmiştir. Atasözlerinde de annenin önemi şu şekilde vurgulanmıştır: “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar ” “Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz ” Çünkü çocuğun dünyasında annenin rolü yadsınamaz ve yeri doldurulamaz. Çocuğun ilk seveceği kişi ve ilk ilişki kurduğu insan, annesidir. Anne, çocuk için, içinde yaşanılan dünyanın yorumlanmasında ve toplumun temsil edilmesinde öncü ve ilk örnektir. Bu açıdan çocuğun dünyasında annenin yeri apayrıdır. Başarılı bir anne-çocuk ilşkisinde, anne, çocuğuna karşı sabırlı, hoşgörülü, yerinde uyarılar yapan, onun hatalarını güzel bir iletişimle düzeltmeye çalışan bir anlayış, bir uygulama içersindedir. Çünkü eğitim ailede başlar. Bu sebeple anne ve babaların bütün çaba ve gayeleri çocuklarını istikbale daha iyi hazırlamak, onlara daha güzel bir hayat sunabilmektir. Çocuğun ailesine, cemiyetine faydalı bir şekilde yetişmesi, ihtiyaç duyduğu bütün insanî ve ahlâkî faziletleri, sosyal kural ve toplumun davranışları, dinî inanç ve değerleri öğrenmesi gerekir.
3- Baba-Çocuk İlişkisi
Tabii ki, çocuğun dünyasında anne vaz geçilemez, fakat baba da önemlidir. Baba her şeyden önce eşi ve çocukları için güven kaynağıdır. Çocuklar babayı daha güçlü, daha çok bilen, daha çok saygı uyandıran kişi olarak bilirler. Babaların eskiye göre çok yumuşadığı çağımızda bile, çocukların babayı algılayışları pek değişmemiştir. Ceza vermese de, korkutmasa da baba daha çok çekinilen ve korkulan kişi olarak tanınmaktadır. Dolayısıyla çocuğun dünyasında babanın varlığı çok önemlidir. Baba, disiplin uygulayıcısı olarak, otoritesini ortaya koyduğunda ve müşfik de olduğunda çocuk gelişimine olumlu katkısı büyük olur. Çünkü çocuğun örnek alacağı model olarak “baba figürü” çok önemlidir. Babaların olmadığı ailelerde büyüyen çocuklarda pasif kişilik, sosyal gelişiminde aksamalar ve suça eğilim dikkati çekmektedir. Babaların çocuklarına vereceği o kadar çok şey vardır ki; öncelikle çocuklarına aktarılacak büyük bir bilgi ve tecrübe yükü ile donanmıştır. Değer yargılarımızı ve dinî inancımızı benimsetme hususunda da babanın rolü büyüktür. Baba, çocuğun her yaştaki ilgi ve ihtiyaçlarını bilmeli ve hareket ve tutumlarını buna göre ayarlamalıdır. Baba, çocuğun eğitiminden ve yetiştirilmesinden birinci derecede sorumlu bir kişidir. Baba, gerektiğinde çocuğuyla ilgilenmeli, onunla camiye, müzeye, balık tutmaya gitmelidir. Baba, çocuğunun sorularını bıkıp usanmadan cevaplandırmalı, onunla sohbet etmelidir. Babanın çocuğuyla ortak faaliyetlerde bulunması, boş zamanını birlikte değerlendirmesi sayesinde çocukla baba birbirlerini daha yakından tanıma ve daha fazla yakınlaşma fırsatını bulacaklardır. Baba ve çocukta karşılıklı olarak sevgi ve saygı ancak bu şekilde gelişebilir. Ancak bu şekilde çocuk, mutlu, başarılı, huzurlu, kendine güvenen, sorumluluğunu bilen, sağlıklı bir kişiliğe kavuşabilir.