Bafra’nın mistik toprakları, tarihin derinliklerinden fısıldayan bir hikâye ile yeniden canlanıyor. Asarkale, Pontus Kralı VI. Mithradates’in görkemli mirası olarak, uzun bir zaman dilimini geride bırakıp zamanın tozlu sayfalarından gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Bu yıl ilk kez başlatılan arkeolojik kazılar, geçmişin sesiyle dolup taşan bu tarihi kaleyi yeniden hayata döndürmek için cesur adımlar atıyor.

Kızılırmak Deltası’nın bereketli arazisinde yer alan Asarkale, tarih boyunca stratejik bir konumda yükselmiş, tarım ve ticaretin kalbinde yer almış bir kale. Doç. Dr. Kasım Oyarçin’in liderliğindeki bilim ekibi, kalenin derinliklerine inerek yüzeydeki Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin ötesinde, Roma ve Helenistik dönem izlerini aramakta. “Yüzeydeki buluntular heyecan verici, ama asıl hazine, kazılar derinleştikçe ortaya çıkacak,” diyor Oyarçin. Bu sözler, kalenin her bir taşının, geçmişteki yaşamları, savaşları ve kültürleri anlatan birer tanık olduğunu hissettiriyor.

Kazı çalışmaları; Bafra Belediyesi, Samsun Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, kalenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin dokuz öğretim üyesi ve on yüksek lisans öğrencisi, bu büyülü yolculuğa katılmak üzere bir araya geldi. Yıl sonuna kadar sürecek olan kazılar, Asarkale’nin sırlarını gün yüzüne çıkarmak için bir fırsat sunuyor.

Ancak bu sadece bir keşif değil; aynı zamanda tarihin yeniden canlandırılması. Oyarçin, Asarkale’nin restorasyon projesinin hayata geçmesi durumunda, kalenin ziyaretçilere kapılarını açacağını ve onların geçmişle buluşacağı bir yer hâline geleceğini müjdeliyor. “Gezi rotasının sonunda, ziyaretçilerin kaleyi izleyebileceği bir cam teras yapmak istiyoruz.” diyor, hayalindeki manzarayı tarif ederken.

Bafra Belediyesi, yasa dışı kazılara karşı alınan tedbirlerle Asarkale’nin güvenliğini sağlarken, İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, bölgenin tarihî mirasını koruma çabasının önemini vurguluyor; “Asarkale, Anadolu’nun önemli medeniyet merkezlerinden biri. Burayı kısa zamanda turizme açarak ziyaretçilere zengin bir tarih sunmak istiyoruz,” diyor.

Asarkale’deki kazılar, geçmişin gizemini çözme arzusunu besliyor. Bu topraklarda yankılanan tarih, insanlık tarihinin karmaşık dokusunu gözler önüne seriyor. Her bir taş, her bir kalıntı, zamanın akışında kaybolmuş sesleri, yaşamları ve kültürleri anlatıyor. Bafra, Asarkale ile birlikte, tarihin büyüleyici bir parçası olmaya ve geçmişi geleceğe taşımaya hazır. Ve bizler, bu keşif yolculuğuna çıkmanın heyecanını yaşıyoruz; çünkü Asarkale, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir hazine, yeniden keşfedilmeyi bekleyen bir efsane.