1- Sevgi
Sevgi; sevme duygusu, bir kimseye veya bir şeye muhabbet besleme hissi! Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan fıtrî bir duygudur. Sevgi; insanın, harcandıkça çoğalan tek sermayesidir. Sevgi, huzur ve mutluluktur. Ailede sevgi şartsız olmalıdır. Şartsız sevginin illeti yine sevgidir. Şartlı sevgi “şöyle davranırsan seni severim, böyle davranırsan seni sevmem” mesajını verir. Şartsız sevgi “seni, sen olduğun için, Allah rızâsı için seviyorum”der. Bu sevginin artması ve devamı için yakın ilgi, güven, sabır, hoşgörü, güleryüz, güzel söz, iyi davranış ve hediyeleşmek de gerekir. Bu nedenle sevgileri daha köklü ve güçlü olur. Böylece aileler dünya ve ahirete mutlu olurlar.
2- Saygı
Eşler arası ilişkilerin sağlıklı yürümesi için sevgi gerekli; ama onu yıpratmamak, tüketmemek, ayağa düşürmemek için saygı da gereklidir. Saygı, eşimizin onurunu koruma, değerlerini ve tercihlerini göz önünde tutma, hakkına ve hukukuna dikkat etme, çevresindekilere değer verme hassasiyetidir. Saygı, karşındakinin varlığını göz önünde bulundurma, sana yapılmasını istemediğini ona yapmamandır. Eşler arasında ne kadar sevgi ve merhamet, saygı ve sorumluluk bilinci varsa o aile o kadar mutludur, o ailede yetişen çocuklarda o kadar sağlıklı, saygılı, edepli ve terbiyelidir. Aile öncelikle sevgiye ve saygıya dayanır. İnsan, Allah için sevdiği bir kişiye değer verir. Aynı zamanda ona saygı duyar.
3- Sabır
Sabır, eşlerin birbirinin bazı olumsuz söz ve davranışlarını sakince, anlayışla ve tepkisizce karşılamada olduğu gibi, eşlerin birbirlerinin isteklerini yerine getirememeleri durumunda da gösterilmesi gereken önemli bir erdemdir. Bu güzel erdem, eşlerin birbirine karşı gösterildiği gibi yakınlarına karşı da gösterilmelidir. Sözgelimi, eşinin fazla konuşmalarına sabreden, onun annesinin konuşmalarına da sabretmelidir. Böyle davranan bir kimsenin Allah katında da büyük mükâfata erişeceği unutulmamalıdır. Eşlerin birbirlerine karşı adaletli, sabırlı olması gerekir.
4- Sadakat
Sadakat, eşlerin sözlerinde ve işlerinde doğru ve birbirine güven dolu olmaları demektir. Sadakat, içten bağlılık sağlam ve güçlü dostluk... Sadakat duygusu, eşinden râzı olup onunla yetinmeyi, başka arayışlara koyulmamayı, halinden memnun olmayı ifade eder. Ailede olmazsa olmaz kavramların başında sadakat gelir. Sadakat eşler arasında karşılıklı olduğu zaman hayat şartlarının zorluğu, musibetlerin ağırlığı evliliğin temellerini sarsmaz. Bunun aksi eşler arasında hıyanet olduğu zaman evlilik çatısının çökmesine binanın yıkılmasına neden olur. Eşler arasındaki güvensizlik, sadakatsizlik evin içinde sürekli huzursuzluk doğurur. Bunun tabii neticesi de mutsuz bir dünya hayatı, kaçınılmaz bir son olan âhiret kaybıdır. Sadakatsızlık, aldatma ise bir olgunsuzluk, onursuzluk, sebatsızlık, vefasızlık kısacası Allah’ın verdiğine râzı olmamaktır. Sadakatin zıddı “hıyanet”tir. Bu sıfat eşe ve olgun bir Müslüman’a asla yakışmadığından bunu Kur’ân yasaklamış ve Sevgili Peygamberimiz de münafıklığın alâmeti olarak saymıştır. Örneğin Kur’ân’da “Allah’a, Resulü’ne ve emanetiniz altında olanlara (çoluk-çocuk ve eşlerinize) karşı hıyanette bulunmayınız!..” (Enfâl, 8/27) buyrulmaktadır. Müslüman hem eşiyle hem de diğer insanlarla ilişkilerini sadakat ahlâkı üzere, doğruluk, dürüstlük ve açıklık ilkesine göre düzenlemelidir. Böylece eşler mutlu olurlar.
5- Sorumluluk
Sağlam bir aile, buraya kadar sıraladıklarımıza ilave olarak, eşlerin sorumluluk duygusunu hissetmeleriyle mümkündür. Sorumluluk ailede eşin önce kendisini yetiştirmesi, koruması, görev bilincinde olması, yükümlülüklerini yerine getirmesi, sonra da eşi, çocukları, büyükleri ve akrabalarına karşı nasıl davranacağını bilip, bunlara karşı yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Ailede maddî sorumluluklarımız vardır, mânevî sorumluluklarımız vardır. Bu sebeple eşler sorumluluklarını yerine getirirse dünya ve ahiret sadetine kavuşur!