Milli Mücadelenin sayısız kahramanı vardır. Fakat bunların çoğundan millet olarak habersiz bulunuyoruz. Bunun en önemli sebebi ise yakın tarih üzerinde yapılan tahrifattır. Gerçekler adeta ters yüz edilmiş kahramanlar hain, sahte kahramanlar yani Sabetaycılar kahraman ilan edilmişlerdir.
İşte gerçek kahramanlarımızdan bir tanesi Ethem Bey’dir. İki ağabeyi Osmanlı ordusunda şehit düşmüş, diğer iki ağabeyi de Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olan Ethem Bey, Çerkes sürgünü ile Bandırma’ya yerleşen bir ailenin en küçük oğludur.
Bütün Kafkas halklarında olduğu gibi askerliğe meraklı olan Ethem Bey, Babası izin vermediği için gizlice evden kaçarak Bakırköy Küçük Zabit Mektebi’ne kaydolur. Astsubay olarak katıldığı orduda subaylığa terfi eder. Rus, Irak, İran ve Afganistan cephelerinde savaşarak büyük kahramanlıklar gösterir.
Milli Mücadele yıllarında ise kendi imkânlarıyla oluşturduğu çetesiyle Ege ve Marmara bölgelerinde halka zulmeden Rum çetelerine ve eşkıya gruplarına karşı savaşır. Yörük Ali Efe, Dramalı Rıza, Demirci Mehmet Efe, Parti Pehlivan Ağa ve Gâvur Ali gibi yörenin önemli silahlı güçlerini de yanına çekerek sayısı 5 bini bulan bir Kuva-i Milliye birliği meydana getirir.
Ethem Bey’in kumanda ettiği bu birlikler Milli Mücadele yıllarında çok önemli başarılar elde etmiştir. Daha Meclis açılıp düzenli ordular meydana getirilmeden önce işgal kuvvetlerine karşı en etkili savunma önlemleri alanların başında bu birlikler yer almaktadır.
İşte milletimize mücadele azmi ve onurunu kazandıran kişilerin başında Ethem Bey ve arkadaşları gelmektedir. Milli Mücadele yıllarında Batıdaki ilk başarılı askeri harekatı yine Ethem Bey ve arkadaşları gerçekleştirmiştir.
Menderes nehri önünde Yunan ilerleyişini durdurarak Birinci Dünya savaşında Filistin Cephesinde meydana gelen büyük bozgunun vermiş olduğu yeis ve karamsarlık duygusunun ortadan kaldırılması adına çok önemli başarılar kaydetmiştir.
Ne ilginçtir ki Filistin Cephesinde yaşadığımız büyük bozgunun müsebbipleri olan komutanlar sonradan kahraman yapılırken; Ethem Bey bu sahte kahramanlar tarafından “hain!” olarak ilan edilmiştir.
Hâlbuki Yunan işgali sürerken yapılması gereken işlerin başında işgal altında olmayan bölgelerde düzeni ve güvenliği sağlamak gerekiyordu. Bir taraftan Yunan kuvvetlerine ağır zayiat verdirilirken diğer taraftan milli birlik ve beraberliği sağlamak adına Anadolu’da dirlik ve düzeni sağlamak çok zor bir görevdi. Fakat bütün bu güç şartlara rağmen işgal güçlerine karşı savaşma için gerekli kıvılcım Ethem Bey tarafından yakılmıştı.
Yunan Ordusu’yla girdiği onlarca çatışma ve müsademeden galibiyetle çıkarak milletimizin onurlu mücadelesine en büyük katkılardan birisini vermeyi başaran Ethem Beyi bu sefer çok daha zorlu görevler bekliyordu.
Ankara’da kurulan Meclis Hükümetine karşı Anadolu’nun bir çok bölgesinden isyan hareketleri başlamıştı. Bu isyanlara karşı Meclis’in çıkaracak doğru dürüst bir kuvveti dahi yoktu. Terhis edilmeyen bir kısım birlikler ile Doğu’da Kazım Karabekir ve Halit Paşa Ermenilere karşı savaşıyordu. Güneyde Maraş, Urfa ve Antep’te ise halk; Ethem Bey benzeri kahramanlar vasıtası ile Fransız kuvvetlerine ağır darbeler indiriyordu.