Yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu dönem insanlık tarihinde bambaşka özellikleri ile ön plana çıkacaktır. Bediüzzaman Said Nursi’nin “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” adını verdiği bu yeni çağın en önemli özelliği; ücretli sistemin azalarak yerine özel mülkiyet ve hürriyetin geçmesidir.

Bu konuda yıllardan beri çalışma yapıyorum. Yayınlamış olduğum eserlerde “İnsanların esir olmak istemediği gibi ücretli olmak da istemeyeceği” noktasından hareket ederek yeni bir dönemin parametrelerini ortaya koymaya çalışıyorum.

Son bir haftada öylesine ilginç olaylar yaşadım ki; bana göre en az 20-30 yıl sonra geleceğini zannettiğim bu dönemin aslında çok yakın bir zamanda ortaya çıkacağı gerçeği ile yüzleşmiş oldum.

Birisi bana deseydi ki; “Vehbi bir kitap yazıp dünyanın en büyük yayıncı kuruluşlarından birinde yayınlayacaksın” Elbette inanmaz bu temenninin boş bir hayalden ibaret olduğunu söylerdim. Çünkü böyle bir kitap basıp yayınlamak için binlerce dolar para ödemem gerektiğini söylerdim.

Fakat kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Dile kolay gelecek ama bu inanılmaz süreci 3 gün içerisinde ve bir kuruş (buna bir sent desek daha doğru olacak) ödemeden gerçekleştirdim. Nasıl mı oldu? İşte dilerseniz bunun hikayesini dinleyin ve artık “paran kadar konuşursun!” sözünün hiçbir anlamının kalmadığını anlayın.

Evet, siz de uluslararası yayın yapan bir yayıncı kuruluşta bir sent bile ödemeden fikir ve düşüncelerinizi yayınlayabilirsiniz. Yeter ki yeni ve farklı bir eseriniz olsun…

Bu iş için Amazon Şirketinin kurmuş olduğu Kindle Direct Publishing (KDP) servisine müracaat ediyorsunuz. Eserinizi yapılan yönlendirmeler ile yaklaşık on dakikada yüklüyorsunuz. Editör kontrolünden geçtikten sonra en fazla üç gün sonrasında size dönüyorlar.

Eğer olumsuz bir durum yok ise kitabınız e-kitap (kindle) ve kağıt baskı ile yayınlanıyor. Size kitabın maliyeti bildirilerek kaç dolardan satmak istediğiniz soruluyor. Benim kitabın maliyeti 2.41 dolar imiş. Ben de 5 dolardan satılmasını istedim. Kitap satıldıkça hem e-kitap forumundan hem de siparişlerden telif hakkı vereceklermiş.

İşte basım yayıncıkta bir devrim olan bu süreci ikinci kez yaşamış oldum. Bu arada ilkinden de bahsedeyim. Kitapyurdu isimli şirketin kurduğu doğrudan yayıncılık servisi (KDY) ile de bu sefer Türkçe kitabımı basıp yayınlamıştım.

Buraya da bir kuruş para ödemeden kitap yayınlatabiliyorsunuz. Oldukça temiz ve güzel bir baskısı var. Yıllar önce bastırdığım kitaplarımdan çok daha güzel. Yazar ismi veya kitabın isminden yani “Korona Sonrası Dönem Özel Mülkiyet ve Hürriyet Devri” girerek sipariş verebiliyorsunuz.

Bu ara kargo şirketlerinin yoğunluğu ve salgın hastalık nedeniile kısıtlamalardan dolayı iki günlük sipariş süresi 5-6 güne çıkabiliyor. Fakat en geç bir hafta sonra elinize geçebiliyor.

Şimdi bu iki hikayeden sonra yeni bir döneme girdiğimizi sizde kabul ediyor musunuz? Bu dönemde para değil söz geçerli olacak. Aynı Bediüzzaman Said Nursi’nin dediği gibi “en gıpta edilen meslek belagat ve cezalet olacak” dediği gibi fikirlerin paradan daha önemli hale geleceği bir insanlık devrine giriyoruz.

Amazon Şirketinin Türkiye’de dağitım servisi maalesef çok zayıf. Kendi kitabımı dahi alamıyorum. Lakin e-kitap olarak indirmeniz mümkündür. Kitabın adı: The End of Modern Slavery”. Yani yazımın başlığı olan “Modern Köleliğin Sonu” ismini taşıyor. Alt başlığında ise Bediüzzaman Said Nursi’nin “beşer esir olmak istemediği gibi ecir olmak da istemez” sözlerine yer veriliyor.

Kitabın tanıtım yazısını ise şu şekilde yaptım:

“Bu çalışma Bediüzzaman Said Nursi’nin “Maliket ve Serbestiyet Devri” olarak isimlendirdiği dönemin özelliklerini anlamayı amaçlamaktadır. Makalede Bediüzzaman Said Nursi’nin ve Karl Marx’ın insanlık tarihini sınıflandırırken yapmış oldukları yaklaşımlar ve tahminler değerlendirilmiş ve bu kişilerden sonra gerçekleşen yeni gelişmeler de dikkate alınarak yeni bir sınıflandırma önerilmiştir.

Çalışmada tarih boyunca insanların maruz kaldığı çeşitli olumsuz ekonomik koşullardan (kölelik, esirlik ve bugünkü maaşlı sisteminin getirmiş olduğu problemler gibi) nasıl kurtulduğu ve kurtulabileceği ele alınmaktadır, Malikiyet ve Serbestiyet Devri’nin geçmişe göre insanlık için çok daha olumlu koşullar sağladığı ve bu dönemin öne çıkan özellikleri gösterilmektedir.

Makale; mülkiyet, malikiyet ve özgürlük fikirleri çerçevesinde günümüzde mülkiyet haklarının öneminin artmasını, bireysel ve toplumsal anlamda daha sık karşılaştığımız özgürlük taleplerini de göz önüne alarak Malikiyet ve Serbestiyet Devrine yeni ve özgün bir değerlendirme sunmayı amaçlamaktadır.

Ülkelere getirmiş olduğu yüksek maliyet ve mülkiyet sistemini zedelemesi ve ele aldığımız gelişmeleri engellemesi nedeniylen kayıtdışı ekonomi ve özellikleri de tartışılmıştır.” Vesselam…