Bir Müslüman için hayatta en büyük hedef Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Allah’ın rızasını kazanmak da ancak ihlâsla/samimiyetle mümkün olur. İhlâs, Bir şeyi saf, temiz ve arıtılmış hale getirmek, gösterişi bırakmak ve samimiyet göstermek demektir.
Kalbin, kötü hislerden temizlenmesi ve sadece Allah rızasının düşünülmesidir. Yapılan işlerde, ibadette, insanların övmesi, takdir etmesi beklenmez, şöhret ve herhangi maddî beklenti güdülmez ve gösterişe yer verilmez. Yani, ihlâs her işte temel öğedir. İhlâssız yapılan işlerin Allah katında hiçbir değeri, önemi yoktur. (Bkz. Müslim, İmâre. 152) Allah indinde önemi ve sevabı olan ameller Allah rızası için yapılan amellerdir. “O halde Allah’a, O’nun dinine ihlâslı (gönülden bağlı) olarak kulluk et. İyi bilin ki hâlis din, yalnız Allah’ındır.” (Zümer, 39/2-3.) İhlâs, Müslüman en önemli ahlâkî vasfıdır.
Amellerin özüdür, dinin ta kendisidir. Çünkü din, her şeyden önce samimiyete dayanır. Hz. Peygamber (s.a.s.): “Din, Nasihattir/samimiyettir” buyurdular.”kime karsi” diye sorulunca “Allah’a, Kitabına, Resulüne, Müslümanların önderlerine ve bütün Müslümanlara karşı” buyurmuştur. (Müslim, İman 95) Çünkü İhlâslı/samimi olmak dünya ve ahirette mutlu olmayı sağlar. İslam âlimleri ihlâsın faydalarını şöyle sıralamışlardır: 1. Allah’ın rızasını kazanmak, 2. Amelin kabul olması, 3. Günahlardan arınma, kurtuluşa ve mutluluğa ermesi, 4. Ahirette, felaha, huzura ve mutluluğa kavuşmaktır. (Ebu Said Hadimi, Tarikat-ı Muhammediye Şerhi, c. 3, s. 208) İhlâslı kişilerin Bazı Vasıfl arı Yüce Alİah, ihlâslı, samimi Müslümanların vasıfl arını ve onların kurtuluşa, mutluluğa ereceklerini Kur’an-ı Kerim’de şöyle beyan buyurmaktadır: “Onlar iman ederler ve kalpleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir.
Biliniz ki, kalpler Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 13/28) “Onlar Rablerine şirk koşmazlar” (Mü’minün (23/59) İman edip, Salih amellerde bulunurlar. (Bakara, 2/25) Allah’tan korkup günahlardan sakınırlar. (Al-i İmran, 3/15) Bollukta da darlıkta da infak ederler. (Al-i İmran, 3/134) Öfkelerini yenerler. (Al-i İmran, 3/134) Yaptıkları kötü şeylerde bile bile ısrar etmezler. (Al-i İmran, 3/135) Güzel davranışlarda bulunurlar. (Yunus, 10/26). Günahlarından dolayı tövbe ederler. (Meryem, 19/60) Emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler. (Mü’minun, 23/8) Hayırlarda yarışırlar. (Fâtır, 35/32) Bizim Rabbimiz Allah’tır deyip sonra dosdoğru bir istikamet tuttururlar.
(Ahkaf, 46/13) Gönülden Allah’a yönelip, dönerler. (Kaf, 50/32) Allah’ın rızasını dileyerek sabrederler (13/20,21,22,23) Şükrederler (Ahkâf, 35/15-16) “Onlar Allah’a iman eder ve emirlerine uygun yaşarlar.” (Yunus, 10/63) “Onlar, boş ve faydasız şeylerden yüz çevirler.” (Mü’minün, 23/3) “Onlar namazı ikame ederler (kılarlar), zekâtı verirler ve onlar âhirete (cennete-cehenneme) de kesin olarak inanırlar.” (Lokman, 31/3- 4) “Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasûlü’ne çağırıldıkları zaman (ihlaslı) mü’min olanların sözü: ‘İşittik ve itaat ettik’ demeleridir. İşte felâha, mutluluğa kavuşanlar bunlardır.” (Nûr, 24/51-52) Ayetlerden de görüldüğü gibi, ihlâslı bir şekilde güzel amel işlendiğinde dünya ve ahirette mutlu, huzurlu bir hayat yaşanacağı bildirtmektedir. Mutlu olmak istiyorsak, her konuda samimi olmalıyız. İhlâsın, Samimiyetin olması için bilgi, ilgi, sabır, tevbe, günahlardan sakınmak, duâ ve gayret gerekir.