Geçtiğimiz günlerde Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen Uluslararası Kitap Fuarı, Türkiye ve Çin arasındaki tarihi ve kültürel bağları yeniden gündeme getirdi. Bu kapsamda, "Çin-Türkiye Medeniyetler Arası Etkileşim ve Karşılıklı Öğrenme" konulu bir seminer gerçekleştirildi. Seminerde, İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Fidan ve Dr. Ayşe Gül Fidan tarafından kaleme alınan "Türkiye'de Sinolojinin Doğuşu" adlı kitap tanıtıldı. Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi ile Türkiye'nin Pekin Büyükelçiliği'nin desteğiyle düzenlenen bu etkinlik, iki ülkenin tarih boyunca sürdürdüğü kültürel alışverişe ışık tuttu.

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, seminerde yaptığı konuşmada, Türk ve Çin uygarlıklarının İpek Yolu'na dayanan kadim tarihsel bağlarına dikkat çekti. Musa, bu bağların sadece ticaretle sınırlı kalmayıp, fikirlerin, bilginin ve kültürün değiş tokuşunu da kapsadığını vurguladı. Giray ve Ayşe Gül Fidan'ın kitabı, 16. yüzyılda Çin'e seyahat eden Türk gezgin Ali Ekber Hıtayi'nin "Hıtayname" adlı eserine yeniden dikkat çekerek dönemin Çin'ine dair değerli bilgileri günümüze taşıyor.

Dünya Sinoloji Merkezi Kuşak ve Yol Akademisi Başkan Yardımcısı Fan Cün, Türkiye ile Çin arasında imzalanan Klasik Eserlerin Tercümesi ve Yayını Hakkında Mutabakat Zaptı'na değindi. Bu anlaşmanın, iki ülke arasındaki stratejik iş birliğinin kültürel ve insani boyutlarını geliştireceğini belirten Fan, 2023 yılında İstanbul ve Çingdao'da açılan ofislerle sinolojik çalışmaların genişletileceğini ifade etti. Giray ve Ayşe Gül Fidan'ın eseri, Türk sinolojisinin kökenlerine dair yeni bir perspektif sunarak, iki ülke arasındaki tarihsel ve kültürel etkileşimlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Prof. Dr. Giray Fidan, Türkiye'de Sinoloji'nin 500 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, bu yolculuğun Türklerin farklı kültürlere olan merakını ve onları anlama çabasını yansıttığını söyledi. Sinoloji çalışmalarının Osmanlı İmparatorluğu'nda 16. yüzyılda yazılan Hıtayname'ye kadar uzandığını ifade eden Fidan, bu eserin Çin toplumuna dair detaylı tasvirler içerdiğini vurguladı. Hıtayname, Osmanlı'nın farklı kültürlere olan ilgisini ve onları derinlemesine anlama arzusunu gözler önüne seriyor.

Hıtayname'nin önemine dikkat çeken Fidan, eserin Osmanlı İmparatorluğu ile uzak bir uygarlık olan Çin arasında bir köprü kurduğunu belirtti. 16. yüzyılda Osmanlı'nın ufuklarını genişletme ve farklı kültürlerle temas kurma çabalarının bir ürünü olan bu eser, imparatorluğun entelektüel merakını yansıtıyor. Ali Ekber Hıtayi'nin eseri, Osmanlı'nın uzak coğrafyalara dair bilgi edinme ve belgelemeye olan açıklığını gösteriyor.

Bu seminer ve tanıtılan kitap, Türkiye ve Çin arasındaki tarihsel ve kültürel bağların önemini bir kez daha ortaya koydu. Kadim İpek Yolu'ndan günümüze kadar uzanan bu bağlar, iki ülkenin medeniyetler arası etkileşim ve karşılıklı öğrenme çabalarının ne denli derin olduğunu gösteriyor.