ABD’nin önemli tabloit gazetelerinden New York Post, 28 Ocak tarihli nüshasına “Kırmızı Alarm” diye manşet attı. Malumunuz, kırmızı alarm en acil durumları ifade etmek için kullanılır. Ama NYP aynı zamanda kapak görselindeki Çin bayrağının rengine de gönderme yapıyordu.

Sadece New York Post’un değil, Financial Times dâhil tüm Batı basınının manşete taşıdığı olay, Çin’in yapay zekâ konusunda ABD’nin önüne geçmiş olmasıydı.

Hafta başından beri yaşananlar, ABD açısından gerçekten de bir kırmızı alarm durumuna işaret ediyor. Çinli yapay zekâ şirketi DeepSeek, son ürününü piyasaya sununca ABD’li teknoloji şirketleri bir günde 2 trilyon dolar değer kaybettiler. ABD borsaları deyim yerinde ise çöktü.

Çünkü DeepSeek, ABD’nin çokça bel bağladığı yapay zekâ modellerinden hayli ileride. Bu küçük Çinli şirket, ABD’li rakiplerinin yüz milyarlarca dolar harcayarak yaptığı işi binde bir maliyetle ve çok daha az sayıda mühendis ile yapmayı başarmış. Hatta ABD’lilerin yaptıklarından daha iyisini yapmış.

DeepSeek’in, ABD’nin yapay zekâ alanındaki amiral gemisi sayılan ChatGPT karşısında birkaç temel üstünlüğü var.

Birincisi; geliştirilmesi, kurulması ve kullanılması için süper bilgisayarlar gerekmiyor. Süper bilgisayarlar (veya süper işlemciler) büyük oranda ABD şirketleri tarafından üretilen çok pahalı ekipmanlar. DeepSeek, ABD’nin bu alandaki üstünlüğünü anlamsız kılıyor. Milyarlarca dolar yatırmadan da yapay zekâ modelleri geliştirilebileceğini gösteriyor. (*)

İkincisi; DeepSeek, bilimsel süreçlere ve gündelik yaşam çözümlerine çok daha kolay uygulanabilecek bir öğrenme ve akıl yürütme yöntemine dayanıyor. Teknik detaya girmeden söyleyeyim, özetle, DeepSeek, daha az zamanda, daha az veri ile ve daha az maliyetle öğrenebilen bir model.

Üçüncüsü, DeepSeek, ABD’li rakiplerine göre çok daha az enerji harcıyor. Geçen ay İngiltere Başbakanı Starmer, “Yerli yapay zekâ modelimizi geliştireceğiz.” dediğinde uzmanlar “Bunun için önce bir tane nükleer santral yapman lazım!” diyerek dalga geçmişlerdi. Gerçekten de yapay zekâ modelleri o kadar çok elektrik tüketiyor ki enerji ihtiyacı bu işin önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor. İşte DeepSeek, enerji tüketimini de kayda değer biçimde azalttığı için bu sorunu da ortadan kaldırıyor.

Gelelim DeepSeek’in en önemli ve öldürücü özelliğine…

Çinliler, DeepSeek’i ücretsiz olarak veriyor. Sözünü ettiğimiz sadece ABD’li şirketlerin binlerce dolara verdiği hizmetin bedava verilmesi değil. DeepSeek aynı zamanda bütün kaynak kodlarını ve dokümanlarını da yayınlamış durumda. Yani ürünün kendisini bedavaya veriyor. Şu anda Türkiye’de yüzlerce laboratuvar DeepSeek’i kendi yerel bilgisayarlarına kurdu bile.

Asıl “devrim” olan kısım da burası. Çinlilerin bu manevrası ile rakiplerinin tüm geliştirme yatırımları bir gecede çöp oldu. Bu, ABD için çok büyük bir darbe. Ülkenin teknoloji alanındaki tekel pozisyonunu mutlak biçimde sarsabilir.

Bizim gibi işin henüz başında olan ülkeler ise muazzam bir fırsat penceresi ile karşı karşıya. Onlarca yıllık çalışma ile elde edemeyeceğimiz, ABD’nin tekelinde tuttuğu bir bilgi artık elimizin altında. İki büyük güç arasındaki kavga, bizim için de büyük sıçramanın vaktini getirmiş olabilir.

      _____

(*) Süper bilgisayarlar ve ileri yazılım teknolojileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenlere gazetemiz Aslında’dan Mehmet Fasih Süğüt’ün köşe yazılarını takip etmelerini öneririm.