Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz,

Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık... Ah okudum da yine neler geldi aklıma neler. Şiirleri çok severim demiştim ya size. Hem de çok severim öyle severimki içinde yaşarım şairin duygularını, kendiminkine uydurur kah ağlarım kah gülerim. Anlatamıyorum, ne çok şey var değil mi içimizde tuttuğumuz kimseciklere anlatamadığımız. Yalnız ağlayışlarımız, çocuklukta en çok gençlikte başımızda kavak yelleri eserken. İnsan yaş aldıkça büyüyormuş dertler, işte o zaman hiç ağlayamıyormuşsun boğazın düğüm düğüm dişlerin kenetlenmiş bir damla yaş gelmez oluyormuş gözlerinden. Çocukken çok mızmızmışım annem öyle der. Hem yaramaz hem mız mız. istediğim olmadığında debelenir dururmuşum olduğum yerde. Keşke şimdi de debelenip istediklerimi elde edebilsem denesem mi ki. Şımaracağım diye mazallah komik duruma düşmeyeyim gülenim çok olursa düştüğüm hayal kırıklığından çıkamam sonra. Büyümek de ne fena bir şeymiş istediğin gibi ağlayamıyorsun ağlasan da kimse seni tınlamıyor mesela. İlk evlendiğiniz senelere gidin birazcık ya da ilk flört ettiğiniz zamanlara sanırım eğlenceli olacak arada bir numaradan ağlayışlarınız filan hiç mi olmadı yani. Benim olmuştur itiraf edeyim, ağlıyordum baktım ilgi az biraz daha ağlayışıma hıçkırık katıyordum oluyordu yani, bütün gün ilgi üstümde çocukluğumdaki istediğimi elde etme arzusunun farklı yansımasını yaşıyordum, eşimle gülüyoruz şimdi özellikle benim ağlayışlarıma, bir de taklidimi yapıyor ki sormayın gitsin. Konuyu nereye getirdim yine Orhan Veli den başladım benim çocukluk ve gençlikteki mız mızlığıma çevirdim. Oysaki yazının başında oldukça duygusaldım sonra nedense vazgeçtim. Ağlamak güzel aslında bir nevi sinirleri boşaltıp sakinleştiriyor insanı, beyin de travmaların gereksiz birikmesine izin vermiyor oldukça faydalı. Şimdi çok normalmiş gibi konuşunca Allah ağlatmasın demek geldi içimden. Zaten üzülünce ağlayamıyorsun ki donup kalıyorsun öylece. Okul yıllarımda da çok ağlardım zayıf not alınca, öğretmenden azar işitince hüngür hüngür ağlardım. Ne ağlak biriymişim, İnsan kendini ifade edemeyince ağlıyor bence. İçimizdeki her duyguyu anlatabilsek keşke. Ama nerde biz anlatsak bile karşımızdakinin anlayışı kıt ise ya da anlamak istemiyorsa ağlamaktan başka seçeneğimiz kalmıyor biz de ne yapıyoruz ağlasam sesimi duyarmısınız diye sormuyoruz kimseye, canları istemezse hiç duymuyorlar vallahi, ağlamayana meme yok misali. Onlar duymadıkça biz daha çok ağlayacağız. Bizi ağlatanlar utansın. Her şey bir tarafa hiç birimiz dertten, tasadan ağlamayalım inşallah. Sinirden, şımarıklıktan olabilir de içindeki geçmeyen yaradan olunca hep içine içine ağlıyorsun. En güzel ağlamak sevinçten olanı. Kimileri der, insan sevinçten ağlar mı diye hem de öyle tatlı bir ağlamaktır ki o, yaşamayanlara Allah tez zamanda yaşatsın. Dostlarıma dileğim etrafında hep onları anlayan birileri olsun, gözyaşları hep sevinçten aksın, ağladıklarında seslerini baş uçlarında duyanlar olsun. Sevgiyle mutlulukla kalın mısralarda...