Sağlık kavramı günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı sağlık tanımı, özellikle koruyucu hekimlik alanında tartışmasız kabul görmektedir: “Sağlık, yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve toplumsal olarak tam bir iyilik halidir.” İnsanların huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşam sürmeleri için sağlıkları önemlidir. Sağlıklı olmayan bir insanın dünya nimetlerinden haz alması güçtür. Diş ağrısından kıvranan bir hasta için dünyanın en mutlu insanı, herhalde diş ağrısı çekmeyendir. Sağlığının kıymeti ancak hastalık esnasında anlaşılabilir. Bu yüzden hastalıklara karşı tedbir almamız, bize emanet olarak verilmiş bedenimizi ve nefsimizi tehlikelerden korumamız gerekir. Her anne babanın en büyük arzusu ve mutluluğu, sıhhatli bir yavruyu bağrına basmak, onu en iyi şekilde büyütüp yetiştirebilmektir.
Sağlıklı bir çocuk istiyorsak, çocuğun temizliğine, dengeli ve düzenli beslenmesine önem vermeliyiz. Çocuğa ilk önce uygulanacak eğitim bedeninin çok kıymetli ve korunması kolay bir makine olduğu konusunu içermelidir. Hastalığın temelinde bedenin iyi korunmamasının yattığı öğretilmeli, bu durum somut örneklerle gösterilmelidir. Soğuk havada palto giymediği, üstü açık yattığı yahut güneşte uzun süre kaldığı için hasta olduğunu söylemek çocuk için hem inandırıcı hem de eğiticidir. Çocukların büyüme ve gelişmesinde önemli olan faktörlerden biri de beslenmedir. Sağlıklı bir büyüme için yeterli ve dengeli beslenmeye gereksinim vardır. Büyüme ve gelişme döneminde, çocukların yetersiz beslenmesi bedensel ve zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuklar sürekli olarak bakıma ve korunmaya muhtaçtır. Çocukta sağlıklı bir beden ve ruh yapısının oluşabilmesi için, ailesi tarafından iyi bir eğitim ve beslenme programı uygulanması gerekir.
Çocuğun yaşına göre beslenmesi çok önemlidir. Vücutta en bol miktarda bulunan mineral kalsiyumdur. Yeni doğan bir bebeğin yapısında 25- 3C gram kadar kalsiyum bulunur. Bunun büyük bir kısmı kemiklerdedir. Nasıl demir emilimi için C vitamini gerekli ise, aynı biçimde kalsiyum emilimi için de D vitamini gereklidir. Bundan çıkaracağımız sonuç, bedenimizin bir bütün içerisinde ele alınması gereğidir. Beslenme açık vermeye başlandığı zaman birçok noktadan açık verir ve telafisi çok güçleşir. Büyüme ihtiyacına paralel olarak kalsiyum ihtiyacı da artar. Kalsiyum süt ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunur. En doğal süt olan anne sütü ise her bakımdan olduğu gibi kalsiyum açısından da ideal niteliklerdedir. Yalınız ve tek başına anne sütü, altı ayda bebeğe verilebilecek en iyi yiyecek ve içecektir. İlk 6 ay yalnız anne sütü (su dahi verilmeksizin) alan bebeğin, 6 aylık oluncaya kadar meyve suyu vb. ihtiyacı da olmaz.
Bebek 6 aylık olduktan sonra, anne sütü yanında katı gıdalara başlanmalıdır. İnek veya diğer hayvan sütleri yerine anne sütüne 2 yaşına kadar devam etmek faydalıdır. Kur’an-ı Kerim’in Bakara Süresi 233 ayetinde anne sütünün bebeklere 2 yaşına kadar verilmesinin gerektiğinden söz edilmesi, bu durumla uygunluk arz etmektedir. Nitekim en son tıbb’i tespitle de çocuğun beden ve ruh sağlığı hususunda anne sütünün başka hiçbir gıdanın tutamayacağını göstermiştir. Anne sütünün çocuk için hayati önemi vardır. Anne sütü almayı sadece beslenme olarak görmemek gerekir. Çocuğun psikolojik gelişimi için de anne sütünün oldukça önemli faydaları vardır. Anne sütü, çocukların psikolojik ve fiziyolojik olarak ciddi bir ihtiyaçtır.
Ruhsal gelişme düz bir çizgide gitmez, inişler ve çıkışlar gösterir. Ayrıca her çocuğun kendine özgü bir gelişme hızı vardır. Zeki çocuklar genellikle her yönden hızlı gelişirler. Bununla birlikte bir çocuktaki gelişme değişik alanlarda ayrı hızda gerçekleşebilir. Beden gelişimi, ruhsal ve zihinsel gelişim birbirine koşut gitmeyebilir. Zekaca yaşıtlarından çok üstün bir çocuk ruhsal olgunlaşmada daha aşağı bir düzeyde kalabilir. Anne ve babalar çocukların sağlığına çok önem vermeli, her çocuk için gerekli olan bütün aşılarını zamanında yaptırmalıdır. Önemli olan çocuk hastalanmadan tedbirini almak ve çocuğu zaman zaman sağlık kontrolünden geçirtmektir. Herhangi bir rahatsızlığı halinde, sağlık açısından en uygun olan tedavi usûlü tercih edilmeli, tıbbın ve teknolojinin ortaya koyduğu tecrübe ve metotlardan istifade edilmelidir. Bu sebeple anne-baba çocuğunun sağlıklı yetişmesi için gereken fedakârlığı yapmalıdır. (Devamı yarın)