Cumhuriyetimizin 100. yılına özel olarak hazırlanan mücevher koleksiyonları arasında belki de en dikkat çekeni Suzi Dilara Yücel’in "Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Parça Ay Yıldız" koleksiyonu. Bu koleksiyon, sanatçının yıllardır biriktirdiği kültürel ve tarihsel ilham kaynaklarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış.

Yücel, Anadolu’nun ve İstanbul’un sonsuz kültürel mirasından esinlenerek tasarladığı bu parçalarla Atatürk’ün duruşuna ve cumhuriyetin ruhuna uygun, evrensel ve kapsayıcı bir koleksiyon yaratmış. Yücel’in ay ve yıldız sembollerine duyduğu derin sevgi ve bu sembollerin tarih boyunca tüm insanlığı kapsayan anlamına vurgu yapması, koleksiyonun derinliğini ve anlamını ortaya koyuyor.

Koleksiyon, rafine zevklerden oluşan çok katmanlı ve çok kültürlü bir füzyon ruhuyla tasarlanmış. Bu eserler, sahip olan kişiye yeni sohbetler ve anılar yaratma fırsatı sunarken farklı gün ve stillerde rahatlıkla kullanılabilecek giyilebilir sanat parçaları olarak öne çıkıyor. Yücel, araştırmaları ve yıllardır topladığı efemeralardan ilham alarak tasarladığı parçalarla, kültürel mirası modern bir estetikle buluşturmuş.

Koleksiyonun hazırlık süreci sekiz-dokuz yılı, üretim süreci ise üç yılı bulmuş. Bu uzun ve titiz süreç, eserlerin nadirliğinin yanı sıra yarattığı duygusal ve sanatsal zenginlikle de dikkat çekiyor. Yücel, zor zamanlarında Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisiyle gurur duyacağı düşüncesiyle motive olduğunu belirtiyor. Bu motivasyon, koleksiyonun her bir parçasında hissediliyor.

Koleksiyonun en önemli parçası ise “Şefkat Nişanı” kolyesi. Yaklaşık 150 yıl önce, dünyada ilk kez sadece kadınları onurlandırmak için İstanbul’da tasarlanıp üretilmiş olan bu nişan, Yücel’in “Ay Yıldız” koleksiyonunun kraliçesi olarak tanımlanıyor. Şefkat Nişanı, köklerimizden gelen gücü hatırlatarak bugün arasında bir bağ kurmayı amaçlıyor. Yücel, cinsiyetten bağımsız olarak hepimizin şefkat çalışması gerektiğini ve en çok birbirimize şefkat göstermemiz gerektiğini düşündüğünü belirtiyor.

Suzi Dilara Yücel’in koleksiyonu, sadece mücevherlerden oluşmuyor; aynı zamanda devlet başkanlarına verilen önemli hediyelerin üretiminde de yer alıyor. 10. yüzyılda yaşamış kadın Astronom Mariam Al ‘Ijliyyah’ın usturlab üretimi yapmasından ilham alan Yücel, tarihteki ikinci kadın usturlab üreticisi olmanın gururunu yaşıyor.

Bu koleksiyon, cumhuriyetimizin 100. yılında, geçmişten gelen ilhamla yaratılan özgün ve zamansız eserleriyle sadece bir mücevher koleksiyonu değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın devamı olarak karşımıza çıkıyor. Suzi Dilara Yücel, cumhuriyetimizin 100. yılını, ay yıldızın ışıltısıyla taçlandırarak sanatın ve kültürel mirasın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.