En son 24.11.2016 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili müzakereleri durdurmak için tavsiye kararı aldı.
15 Temmuz’da istedikleri darbe girişimleri başarılı olamayınca AB hayal kırıklığına uğradı.
Planları alt-üst oldu.
Dengelerini kaybettiler.
Psikolojileri iyice bozuldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın restleriyle iyice çılgına döndüler.
Öküz altında buzağı aramaya başladılar.
Serseri mayın gibi ikide bir Türkiye’ye çakıp duruyorlar.
OHAL kaldırılsın diyorlar. İdam tartışmalarından vazgeçilsin. Terörle mücadele yasası değiştirilsin.
Rusya ile ilişkiler zayıflatılsın.
Buyurgan tavırlarının ve aşağılayıcı konuşmalarının ardı arkası kesilmiyor.
Başka emrin?
Gözleri iyice karardı. Türkiye’ye öylesine odaklandılar ki zarar vermek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Siyasi ve ekonomik şantajları devreye sokuyorlar.
Kurgu üstüne kurgu yapıyor, planlar üstüne planlar tezgâhlıyorlar.
Eylül ayında kredi derecelendirme kuruluşu Moody’si öne sürdüler. Türkiye’nin haksız yere notunu düşürttürdüler. Türkiye ekonomisi tınmadı. Terör ve siber saldırılarını arttırıyorlar.
Teröristlere özel pasaportlar verip saraylarında ağırlıyorlar. Teröristlerin, AB parlamento binasında sergiler açmasına müsaade ediyorlar. Sokaklarında mitingler düzenleyebiliyor ve yürüyüşler yapabiliyorlar. PKK-PYD-FETÖ-DHKP-C ve ne kadar terör örgütü varsa hepsine sığınma hakları verip himaye ediyorlar. PKK’lı ve
PYD’li teröristleri eğitip silah gönderiyorlar. Operasyonlarda ele geçirilen silahların ve mayınların çok büyük bir kısmı AB ülkelerine ait.
Devam et AB devam et. Heyecanlı oluyor!
Gerçek yüzünü bilenler biliyor ama görmeyenlere de göstermiş oluyorsun. At gözlüğü ile bakıp görmek istemeyenlerin de gözüne sokmuş oluyorsun. İkiyüzlülüğünü açık seçik ortaya koyuyorsun. Sakat zihniyetini sergiliyorsun. Bakara,2/120 ayetini bilenlere yeniden hatırlatıyor, bilmeyenlere öğretiyorsun.
Olan Avrupa Birliği sevdalılarına oluyor. Gariplerim, büyük bir hayal kırıklıklarına uğruyorlar.200 yıllık batılılaşma ve 57 yıllık Avrupa Birliği’ne girme hayalleri, özlemleri ve arzuları iyice sönmeye başladı.
Onlarda artık anlasınlar.
Oltanın ucundaki yem demokrasi, insan hakları ve özgürlük söylemleridir.
Demokrasi, hak, hukuk ve özgürlük safsatalarıyla, batılı küresel güçler kendi menfaatleri doğrultusunda, Ortadoğu’nun sınırlarını yeniden çizilmeye çalışıyorlar.
“Ülkelere demokrasi, insan hakları ve özgürlük getireceğim” diyenler, insan haklarını en
fazla ihlal edenlerdir. Görün artık. Bir Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz.
Avrupa Birliği, müzakereleri dondurmak için tavsiye kararı alması, sırtlanlara ve çakallara da gün doğmuş oldu. Bundan nasıl faydalanırız diye salyalarını akıtmaya başladılar.
AB Türkiye’ye öylesine odaklandı ki bütün şer odaklarıyla birleşip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye’ye, Türkiye üzerinden de tüm İslâm Dünyasına vurmaya çalışıyorlar.
Gözü dönmüş canavarlarmisali, İslâm Coğrafyasını kan ve gözyaşına boğdukları yetmiyormuş gibi, iliklerine kadar sömürmek için de engel gördükleri son kaleye atış üstüne atış yapıyorlar.
Kendi içerisinden gelen çatırtıları bile duyamaz oldular. Çöküyorlar, çöktüklerinin farkında değiller. Esprisini yitirmiş, hedefine varamamış bir birlik durumuna gelmişler haberleri yok.
İngiltere ayrılma kararını vererek kendisini kurtardı.
Bir kısım ortakların, AB karşıtı söylemleri de gittikçe ivme kazanıyor.
Aşırı sağ gittikçe güç kazanıyor. Yabancı düşmanlığı ve İslamofobi ateşleniyor.
Kinlerinden dolayı bunların kendi aleyhlerine olacağını bile göremiyorlar, düşünemiyorlar. Tarihi gerçekleri ve geleceği okuyamıyorlar.
İçerisinde bulunduğu krizleri ve olumsuzlukları bu tür kararlarla örtmeye çalışıyorlar.
Kötü komşu ev sahibi yapar misali, inşallah bütün bunlar Türkiye’nin kendi inançları doğrultusunda yol haritasını çizmesine vesile olur. Çizeceği bu yol haritası
üzerinde de, İslam Dünyasında tarihin gidişatını yönlendirebilecek “İSLÂM BİRLİĞİ” projesini gerçekleştirir.