Şans piyangodan para kazanmak değil ki. Şaşarım böyle düşünenlere. Hani o iç huzuru varya dünyalara bedel. Helal para kazanmak kursaktan bir lokma haram geçmemesi için uğraşmak milyonlara, milyarlara değer. Ben dünyanın en şanslısıyım. Şanslıyım çünkü çok iyi bir babadan ve çok iyi bir anneden doğdum. Ailenin ne demek olduğunu öğrettiler bana. Paranın hiç bir şeyi satın alamayacağını, mutlu ve şanslı olmak istiyorsak bunun sadece kendi ellerimizde olduğunu öğrettiler. Bazen mutluluğu dışarıda arayanlara çok kızıyorum. Ne işin var senin gecenin bilmem kaçında sokaklarda. Evlatlarının rızkını nerelerde harcıyorsun. Aradıklarının ne olduğu belli değil ki mutsuzlar çünkü. İnsan evinden başka nerde mutlu olabilir ki? Bir ailen varsa bir de yiyeceğin bir lokman, senden daha şanslısı olamaz ki. Ben şanslıyım çünkü elimdekilerin kıymetini biliyorum. Dostlarımın, ailemin, evimin, cüzdanımdaki bir liranın, öyle orda burada harcayacak param da yok, vaktimde. Hem neden olsun ki. Ailesinden uzak alıp başını gidenlerin aklına şaşırayım. Annesini babasını başından atanlar, dostlarının telefonlarını açmayanlar, çocuğuyla ilgilenmekten yorulup birinin başına bırakayım da güzel bir tatil yapayım diyenler var da var işte. Şanslı mısınız diye hiç sorgulamayın bence. Bir aileniz varsa hayatta bir sıfır öndesiniz ve şanslısınız. Gözleriniz görüyor, kulağınız duyuyorsa şanslısınız. Yürüyebiliyorsanız şanslısınız. Gülebiliyor, konuşabiliyorsanız şanslısınız. Daha ne olsun ki? Başınızı sokacağınız bir yuvanız hele bir de işiniz var ise dünyanın en şanslı insanısınız. Kimi milyon dolarları şans zanneder kimi de tatlı tatlı yediği bir lokma ekmeği. Elimizdekilerle yetinmeyi bilirsek hep mutlu oluruz ve hep şanslı oluruz biliyor musunuz? Şans deyince bir hikaye geldi aklıma yaşanmış olduğu söyleniyor ama bilemiyorum tabi ki. Bence bu insan da oldukça şanslıymış. Hikayesi şöyle başlıyor. Yedi kez ölümden dönen Hırvat müzik öğretmeni Frane Selak dünyanın en ilginç hayat hikayesine sahip insanlarından biri... Hikayesini okuyunca bu adamın şanslı mı, yoksa şanssız mı olduğuna siz karar verin...

Hırvatistan’da yaşayan Frano Selak, felaketlerden sağ çıkmayı başardığı için dünyanın en şanslı adamı olarak kabul ediliyor. Tam yedi kez ölümden dönen ve lotoda büyük ikramiyeyi tutturan emekli müzik öğretmeni Frano Selak'ın hayatı ‘bu kadarı da pes’ dedirten cinsten. Hırvatistan’ın Zagreb kentinde yaşayan Frano Selak, hayatı boyunca pek çok felaketten sağ çıkmayı başardı.

1962: Saraybosna'dan kalkan, Dubronik'e giden trene bindi. Tren raydan çıktı ve birkaç vagon nehre düştü. Buz gibi suda onyedi kişi boğuldu. Selak'ın kolu kırıldı ama kurtuldu.

1963: Zagreb'de DC-8 tipi bir uçağa bindi. Uçak havadayken kapısı açıldı ve Selak aşağı düşen yirmi kişiden biriydi. Kazada ondokuz kişi öldü! Selak saman yığınına düştüğü için yaralı olarak kurtuldu.

1966: Bindiği otobüs nehre uçtu. Dört kişi öldü, o birkaç sıyrıkla kurtuldu.

1970: Otomobiliyle giderken motor alev aldı. Kendini dışarı zor attı, aracın benzin deposu infilak etti.

1973: Otomobilinde meydana gelen patlamada saçlarının bir bölümünü kaybetti.

1996: Otomobil bir virajda Birleşmiş Milletler'e ait kamyonla çarpıştı. Skoda marka otomobiliyle uçuruma uçtu. O bir ağacın üstüne düştü, otomobili yandı.

2003: Frane Selak, piyangodan 1,3 trilyonluk ikramiye kazandı. "Parayla saadet olmaz", diyen Selak özel bir adadaki lüks evini sattı, servetini dostlarına dağıttı. Selak, “Hiç bu kadar mutlu olmamıştım” dedi. Frane Selak 86 yaşında ve Hırvatistan da hayatına devam ediyor. Aslına bakarsanız eceli gelmemiş demek daha doğru. Neyse ki benim şansım elimdekiler, bunları yaşayıp da şanslıymışım demek zorunda kalmadım...