Enflasyon, başta gelen sorunumuz. Hayatımızın içine sokulmuş, adaletsiz bir vergi enflasyon. Bu konuda kimin ne yaptığını ne dediğini, haklı olarak yakından takip ediyoruz.  

Bu yazıda, enflasyonla ilgili olarak bir sorumlunun, bir uzmanın ve sorumlu olmaya aday bir siyasetçinin sözlerini sergilemek istiyorum.

Bir sorumlu

Kabine’nin enflasyonla mücadele eden üyesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.

Kamuoyu, Şimşek’i bilgisi ve tecrübesiyle tanıyor. Parti ayrımı gözetmeksizin yapılan kamuoyu araştırmalarında, kendisine duyulan güven çok üst düzeyde.

Şimşek, üç yıllık perspektifi olan Orta Vadeli Program’ı adım adım uygulamakla meşgul. Hedef belli: “Kalıcı refah artışı ve daha adil gelir dağılımı için enflasyonu tek haneye indirmek.”

Şimşek, katıldığı bir televizyon programında OVP’yi nezaketle, dikkatle ve samimiyetle anlattı. “Zor dönemi geride bıraktık.” dedi ve tane tane sıraladı.

- İlk yıl enflasyonu kontrol altına aldık. 2025'in ilk çeyreğinde yüzde 30'lu rakamlara, sonunda yüzde 20'nin altına indireceğiz.

- Cari açığı önemli ölçüde azalttık. Bu, dış kaynak ihtiyacımızı da azalttı.

- Ülkemizin rezervlerini iyileştirdik.

- Üç şeye ihtiyacımız var: zaman, sabır ve kararlılık…

Şimşek sadece yurt içinde değil, yurt dışında da Türkiye’nin OVP’sini anlatıyor.

Muhataplarını ikna ediyor ve sonuç alıyor. Yaşanan gelişmeler bunu açıkça gösteriyor:

- Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredi risk primi, mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi. Eylül itibarıyla 270'in altına indi. Yani dışarıdan daha iyi şartlarda kredi alabiliyoruz.

- 2024'te üç uluslararası derecelendirme kuruluşu, ülkemizin kredi notunu yükseltti. Bunun dünyada başka bir örneği yok.

Bu iyileşmeler, ekonomi programımızın doğru yolda olduğunun en önemli kanıtları. Bunu ancak ekonomi programımızın rasyonalitesi ve uygulamadaki kararlılık ile başarabilirdik; başardık.  

Bir uzman

İbrahim Turhan; ciddi eğitim almış, birikimli, güvenilir bir ekonomist. Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı. AK Parti’de milletvekilliği yaptı. Sonra AK Parti’den ayrıldı. Altılı Masa 14 Mayıs 2023’te seçimi kazansaydı ekonomiyi yöneten ekip içinde önemli bir yerde olacaktı.

Turhan, Orta Vadeli Program üzerine görüşlerini açıkladı. (Serbestiyet-25 Ağustos 2024)

“Felaket senaryolarına itibar etmiyorum.” diyen Turhan’ın yakın gelecekle ilgili öngörüleri şunlar:

- Finansal kriz çıkmayacak.

- Döviz kurunda ani ve sert hareketler olmayacak.

- İktisadi faaliyette sert daralma yaşanmayacak.

- Yurt içi talepte dengelenme yaşanıyor. Bu eğilim sürecek.

- Dış açık azalıyor. Daha da azalacak.  

- Merkez Bankası rezerv biriktirdi. Daha da biriktirecek.

- Enflasyon düşüyor, daha da düşecek.

Ve bir sorumlu adayı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Onun, “Geçim olmazsa seçim olur.” sözünü duymuş olmalısınız. Her fırsatta tekrar ediyor.

Sözün peşinden giderek soralım. Peki, seçimden sonra geçim nasıl olur? Daha açıkçası; Seçimden sonra geçimin nasıl olacağına dair CHP ne söylüyor? Bir programı var mı? Ana muhalefet partisinin bu soruyu ciddiyetle sorması ve aynı biçimde cevaplaması gerekmiyor mu?  

Özel’den yakın zamanda bir cevap duyduk: “Maaş bugünkü maaş olsun, masraflardan bir sıfır atın, hesap böyle.”

Hesabı içimizden tekrar edelim. Maaşlar olduğu gibi kalacak, harcamalardan bir sıfır atılacak!

Fıkra gibi değil mi?