Rusya için Putin’in 24 Şubat 2022’de özel askerî harekât emri vermesiyle başlayan Ukrayna macerası, Kursk bölgesinde yediği sürpriz saldırıyla iyice kâbusa dönmüş durumda. Aslında son aylarda Rusya kısmi seferberlik ve savunma sanayisindeki üretim artışıyla Harkov gibi cephe hatlarında kısmi üstünlük kurmayı başarmış, yavaş da olsa kademeli ilerlemeye başlamıştı; ancak önce ABD’nin yeni askerî yardımları onaylaması ve sevkiyatların artması ardından ise Ukrayna ordusunun Kursk Oblastı’na yönelik gerçekleştirdiği sürpriz saldırı ile işler bir anda tersine dönmüş görünüyor.

6 Ağustos’ta başlayan sürpriz saldırı ile savaşın başından beri ilk defa Ukrayna ordusu Rus topraklarını işgal etmeye başladı. Ukrayna Genel Kurmay Başkanı General Oleksandr Syrskyi'ye göre, güçleri bin kilometrekarelik bir alanı ele geçirmiş durumda. Zelenskiy ise 74 yerleşim yerinin hâlihazırda Ukrayna ordusu tarafından ele geçirildiğini açıkladı. Sahadan gelen bilgiler en az 170 bin Rus vatandaşının bölgeden kaçmak durumunda kaldığını gösterirken Rusların yeşil otobüsleri bölge sakinlerini başka yerlere naklediyor. Hatırlarsanız Rusların da dâhil olduğu saldırılarla Halep’te katliamlar yaşandığı dönemde bu yeşil otobüslerle Halepliler bölgeden çıkartılıyordu. Şimdi Rusların başına benzer şeyler geliyor. Bunu da tarihin ironisi olarak görmek gerek sanırım.

Peki Ukrayna ordusu neden böyle riskli bir hamle yaptı?

Öncelikle Ukrayna ordusunun böyle bir başarı hikâyesine ciddi anlamda ihtiyacı vardı, sonraki aylarda Ruslar cephe hatlarında özellikle asker sayısı yetersizliğinden ötürü üstünlük kurmaya başlamışlardı, yine İsrail’in Gazze’deki katliamları ve olası İran-İsrail çatışması bağlamında dünyanın gündemi Orta Doğu’ya kilitlenirken Ukrayna bu durumdan da fazlasıyla rahatsızdı. Ayrıca ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri ve Trump-Vence ikilisinin “Ukrayna’yı daha fazla destekleyemeyiz.” pozisyonları ciddi bir can sıkıntısına neden oluyor, moral motivasyonu düşürüyordu. Dolayısıyla Ukrayna ordusunun Rusya’nın kırılganlıklarını ve zaaflarını da ifşa edecek şekilde cephe gerisine böyle bir sürpriz saldırı gerçekleştirip kısa sürede geniş bir alanı hâkimiyetine alması, riskli ama büyük ve başarılı bir hamle oldu. Kursk’un strateji değeri doğal gaz pompalama alanı ve nükleer santral barındırması açısından önemli ama burada asıl değerli olan Ukrayna ordusunun Rus topraklarını işgal edebileceğini göstermesi oldu. İşgalin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Ruslar yeterli tahkimatı yapıp Ukraynalıları dışarı atamadılar; aksine Ukrayna ordusunun bölgede ilerlediği ve kazanımlarını artırmaya başladığı görülüyor. Yine çok sayıda Rus askerinin esir düşmesi, Rus ordusunun hâlâ ciddi sorunları olduğu; emir komuta, planlama, lojistik kabiliyetlerinin hâlâ zayıf kaldığını gösteren bir husus oldu. Rusya’nın ayrıca cephe gerisinde yeterli askerî gücü olmadığını da göstermiş oldu.

Kursk hamlesiyle Ukrayna ordusu psikolojik üstünlüğü de yeniden ele geçirdi. Şimdi hamle sırası Putin’de. Putin’in hızlıca yanıt vermesi, ordudaki yapısal sorunların çözümü için sert kararlar almasının gerekliliği söz konusu. Ayrıca Kursk’taki işgal derinleşirse Putin’in savaş ve tam seferberlik kararı alması ve oyunun kurallarını değiştirmesi gerekecektir