Ne güzel buyurmuş, Gül’lerin efendisi (sas). Tebessüm etmek sadakadır. 
Toplumsal sorunlarımıza anahtar olacak ne güzel bir ifade. Zarafetin ibadete çevrildiği müthiş formül ve insanlar üzerinde bıraktığı o derin etki. Tebessüm...
Aynı zaman da barışın ve kardeşliğinde simgesidir. Karşıda ki kişiye ‘benden sana zarar gelmez’ demenin kodudur. Karşı tarafa gösterdiğimiz minik bir tebessüm, kalplerde yeşeren dostluk tohumlarıdır. Dostluğu ve kardeşliği eken müthiş bir ifadedir.
Hayatımızın her alanında bunun meyvesini yeme imkânına sahibiz.  Örneklem olarak bir öğretmeni ele alalım. Öğrencilerine tebessüm ile yaklaşan öğretmenler, dersleri ile birlikte kendileri daha çok sevilmektedir. Öğrencilerine karşı soğuk ve bir tebessümü eksik gören öğretmenlerin ise daha az sevilmekte olduğu gözlemlenmiştir. Ve bu sevgi derslere paralel bir şekilde yansımaktadır. 
Bu durumu sadece öğretmenlerimiz ile sınırlandırmamak gerekir. Toplumsal hayatımızın her alanında yer alan esnaflarımızı, idarecilerimizi, imamlarımızı ve hatta ebeveynlerimizi de örnek gösterebiliriz. 
Sadaka yerine geçen bu zarafeti çocuklarımıza da aşılamamız gerekiyor. İkili ilişkilerde sağlıklı bir iletişim kurmalarını sağlamış oluruz.  Bununla birlikte çocuklarımızı şiddet eğilimlerinden kaçındırmış oluruz… 
Sorunların temelinde aile yatmaktadır. Toplumsal normlara uymayan kişiler genelde ailesinde sorunlar yaşayanlardır. Ailenin temeli de sevgi olmalıdır. Çocuklar küçük yaşta tebessüm etmeyi öğrenebilmelidir. Bu öğretiyi sağlayacak olan kişilerde şüphesiz anne-babalardır. 
Kendimizde, ailemizde ve çevremizde böylesi bir değişime katkı sağlamamız gerekir. Bu değişimi sağlarken sadaka kazanacağımızı unutmayalım. Hem ailemiz güzelleşecek hem de sevap kazanacağız. Zahmetsiz ve karlı bir ticareti kaçırmamak gerekir. 
Adana’da Yuva Kurma ve Aileyi Koruma Derneği adında bir sivil toplum kuruluşu var. Derneğin başkanı (lisede tarih öğretmenim) eğitimci Necip Gazel. Liseyi bitireli 9 yıl geçmesine rağmen kendisi ile halen ikili ilişkilerimiz devam etmekte. Bunun sebebi ise, yukarıda sözünü ettiğim ‘tebessüm’ harekâtıdır. Hocamız okul ve okul dışında öğrenci-öğretmen ilişkisinden ziyade arkadaş ilişkisinde bulunuyordu. Bunu yaptığı için tek bir arkadaşımızdan saygısızlık görmedi. Aksine daha çok sevildi ve daha çok dersleri rağbet gördü. Ve aradan 9 yıl geçmesine rağmen görüşmelerimiz devam etmekte. Bunun güzelliğini hep birlikte yaşıyor ve meyvesini yiyoruz. 
Yuva-Kur, son olarak Akit gazetesi yazarı Ali Erkan Kavaklı beyi Adana’ya davet etti. Yaklaşık 25 lisede konferans verdi. Konferansların organizasyonunu Necip hocam, koordine ve sunumunu ise ben yaptım. Öğretmen-öğrenci ilişkisi bir sonraki öğrencilere yönelik çalışmaların yapılmasına vesile oldu. Buradan Ali Erkan Kavaklı ile Necip Gazel hocalarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. 
Bu örneğe iyice dikkat etmemiz gerekir. Bir tebessümün nelere vesile olabileceğine şahitlik etmemiz gerekiyor. Bundan dolayı ısrarla hepimizi sadaka kazanmaya davet ediyorum. Hadi arkadaşlar, tebessüm vakti.