Hayatımızın her alanında yer edindi bu icat illeti. Her anımızda yer edinmekle kalmayıp, her saniye onunla bir ilgi odağı halinde ve bir uğraş ve zaman kaybı girdabından debeleniyoruz.
Küçük büyük demeden her kesimden insanın elinde bir ufak icat bulunmakta. Bu bir telefon olabilir, bir tablet, oyuncak en ufak dahi bir yerinde durmayan dursa sen görüntü sağlayan bir cihaz işte. Elden ele dolaşır oldu. Kuşaktan kuşağa miras kalır gibi babadan beşikteki bebeğe kadar gözlerin önünde ve el üstünde tutulmaktadır.
Farkına var(a)masak ta bu bir girdap. Sürekli dönen ve kendini hiç hissettirmeyen bir girdap. Devamlı olarak gelişmekte. Bir önceki öyle bir dizayn edilmiştir ki; bir sonrakine gebe bırakır.
Yenisi çıktı. Zorunluluk halidir. İç güdünün nereden geldiği bilinmez. Beynin ufak nüktelerine inşa edilmiştir alma hissi. Almazsan nefes alamazsın. Yaşam fonksiyonların adeta yok olacak gibi hissettirir insana. İzdiham kaçınılmaz olur tabi sonucunda.
Bu teknoloji çılgınlığı göz göre göre büyüyüp gitmekte. Dağ gibi olmuş vaziyette tabi. Tekelleşmenin kitabını yazmış satıcıların bir o projesi bir o projesinden salıncak gibi sallanıyor, pinpon topu gibi atılıp havada kapılıyoruz.
Gereklilik hali inandırıldı insana. Gayet açık bu pek tabi. Sahi yeni telefon bir gereklilik hali midir? İnsan yeni fonksiyonlu olanı almazsa yaşayamaz mı? Elbette yaşar. Muhakkak yaşar. Bu zamana kadar nefes kudretini o mu vermiş mi nefessiz bıraksın!
İhtiyaç mıdır teknoloji?
Evet… bilhassa sağlık alanında kesinlikle olması gereken bir durumdur. Yargılama eğilimlerini bazen orantısız bazen de yersiz yapabiliyoruz. Mekanizma kolu bozul gibi rüzgarın estiği yöne doğru gitmektense daha oturaklı fikirler beyan edip, toplumun faydasına dokunulacak kelamlar sarf etmek herkesin boyunun borcudur.
Eğrisiyle doğrusuyla tartıp düşünceler ortaya dökülmelidir. Teknoloji bağımlılığın insanı bazen ölüme sürüklediğini ve aynı zamanda diğer yandan da hayat kurtardığını bilmek gerekir.
Her alanda değişim söz konusu olduğu ve iyi ile kötünün aynı düzlükte hatta aynı isimle yürüdüğünü unutmamak gerekir. Bir yerde ilaç olarak kullanılan bir ürüne farklı reaksiyon uygulandığı zaman insanı zehirleyen bir illete dahi düşüne bilme potansiyelini sakladığını idrak etmek gerekir.
Müslüman odur ki; her alanda, her anlamda, her boyutta, her zaman ve yerde, önce kendine sonrada topluma yararlı olduğunu düşündüğü işler içerisinde yer alandır.
Tefrikaya götürecek işlerden elini fikrini uzak tutandır. Hayatının anlamı olan İslam’a hizmet etmeyecek uğraşlardan kati surette yüz çevirendir.
