İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Suriyeli sığınmacılarla ilgili yaptığı açıklama dikkat çekti. Kayıtlı adresinde bulunamayan 729 bin Suriyeli sığınmacı, Türk medyasında hızla "kayıp Suriyeliler" olarak gösterildi.

Sözde "araştırmacı gazeteci" olarak kendini tanıtan bazı kişiler, bu grubun nasıl bir güvenlik riski oluşturduğunu uzun uzun ele aldılar ve Göç İdaresi Başkanlığı’na yönelik sert eleştirilerde bulundular.

Göç politikası konusunda eleştirilecek çok şey varken maalesef yine yanlış bilgi, cehalet ve siyasi rant sebebiyle halk tedirgin ediliyor.

Bugün ortalığı ayağa kaldırmaya çalışanlar, benzer bir sürecin birkaç yıl önce yaşandığını da bilmiyorlar belli ki.

Adres kontrol sürecine yönelik benzer bir durumu, daha önce de yaşamıştık.

Peki, ASLINDA ne oluyor?

Temelde üç kategori var:

  1. Adres kontrolü sırasında evinde olmayanlar veya ilgili memurun hatası sonucu "bulunamadı" diye kayıtlara geçenler.
  2. Kayıtlı olduğu adreste yaşamayan Suriyeli sığınmacılar.

Bu iki grup, hızlıca Göç İdaresi Başkanlığı’na müracaat etmiştir. 203 bin 978 kişi adresini güncellemiştir. 130 bin 430 Suriyeli sığınmacı ise güncellemek için randevu almıştır.

Geriye kalan 396 bin 738 Suriyeli sığınmacının bir kısmı da bu iki kategoriye giriyor. Onların da verilen süre dolmadan Göç İdaresi Başkanlığı’na başvurması muhtemeldir.

Nitekim, nasıl ki bazı Türk aileler çocuklarını istedikleri okula göndermek için kayıtlı adreslerini başka bir yere taşıyorlarsa bazı Suriyeli sığınmacılar da "kapalı mahalle" uygulaması nedeniyle adreslerini başka yerlere taşıyorlar.

Bir de kayıtlı olduğu ilin dışında yaşayanlar var. Özellikle İstanbul’da iş bulup İstanbul’a giden Suriyeliler, bu kategorinin büyük çoğunluğunu oluşturuyor.

Gelelim asıl önemli olan üçüncü kategoriye:

  1. Avrupa veya başka bir ülkeye giden Suriyeli sığınmacılar.

Bilindiği üzere, 2015-2016 döneminde Türkiye’den Avrupa’ya yaklaşık bir milyon Suriyeli sığınmacı gitmişti. Giden Suriyeli sığınmacılar, gitmeden önce bildirimde bulunmuyorlar.

Çünkü kaçak gidiyorlar.

Peki, giderken onların gittiği bilinebilir mi?

Bilinemez.

Bu ancak İçişleri Bakanlığı’nın şimdi yeniden yaptığı adres tahkikatları sonucunda ortaya çıkabilir.

Bakanlık, kayıtlı adresine bakıyor. Adreste bulunmuyorsa ona mesaj gönderiyor ve Suriyeli STK’lar ile Suriyeli medya aracılığıyla genel bilgilendirme yapıyor. Suriyeli sığınmacılar, e-Devlet üzerinden durumlarını kontrol edebiliyorlar.

Daha sonra, verilen mühlet içerisinde adresini güncellemeyen Suriyeli sığınmacılara, ikinci bir süre tanınıyor ve bu süre içinde inceleme yapılıyor.

İnceleme sırasında Türkiye’de, örneğin son üç yıldır yaşadığına dair bir emare bulunmayanlar var. Yani ne bir banka işlemi olmuş ne hastaneye gitmiş ne de kullandığı telefon numarası üzerinden bir iletişim sağlamış insanlar.

Bu kategoride olanların, Türkiye’deki kayıtları pasife alınıyor.

Bu yöntemle önceki yıllarda tespit edilen Suriyeli sığınmacıların kayıtları pasife alınması sonucunda rakam, 3,7 milyondan 3,1 milyona düşmüştü.

Son yıllarda Avrupa’ya gidişler arttı.

Yeni adres tahkikatı süreci sonucunda Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların sayısının üç milyonun biraz altına düşmesi muhtemeldir.

Özetle: Bazılarının iddia ettiği gibi "kayıp Suriyeliler" yok; Avrupa’ya giden Suriyelilerin kayıttan düşürülmesi var.