Yer, CHP Genel Merkezi. Ümit Özdağ, Özgür Özel ile beraber basın toplantısında… Özdağ, Türkiye’deki yabancı düşmanlığının adresi olan isim. Birkaç gün önceki pogrom girişimlerine kadar uzanan yolun döşenmesindeki “katkıları” inkâr edilemez.
Bu olayların hemen ardından, soluğu CHP Genel Merkezi'nde alması ne anlama geliyor?
Planlı bir ziyaret mi yoksa özel bir istişare için mi yapıldı?
CHP lideri, Özdağ ile pogrom girişimlerini de konuştu mu?
Öyle ya, partisinden bazı isimler, ırkçı saldırılarda kışkırtıcı olarak başrolü oynadı, Özdağ’ın trollerini bile geride bıraktı. CHP İstanbul Gençlik Kolları, katil sürülerinin insan avına çıktığı saatlerde resmi X hesabından Atatürk’e mal ettiği “Gereğinden fazla merhamet, vatana ihanettir.” sözünü paylaştı.
Atatürk’ün böyle bir sözü yok. CHP’liler sıkça yaptıkları gibi işkembelerinden uydurmuşlar. Ama asıl sorun bu değil. Asıl sorun, bu çağrının anlamında ve doğurduğu sonuçta.
CHP’nin uydurarak Atatürk’e mal ettiği sözün, bugünkü bağlam içindeki anlamı açık: Suriyelilere gereğinden fazla merhamet ettiniz artık acımayın.
Resmi CHP hesabı bu mesajı, 1 Temmuz akşamı saat 20:55’te paylaştı. Yani Kayseri’deki ev yakma, yağma ve kitlesel linç girişimlerinin tam ortasında. Mesaj hızla yayıldı ve o geceki ırkçı eylemlerin sloganı hâlinde geldi, sabaha kadar elden ele milyonlarca yayıldı.
2 Temmuz günü, Antalya Serik’te ırkçı çeteler, Suriyeli çocuk işçilerin kaldığı evi bastığında saat 13:00’e geliyordu. Yani CHP Gençlik Kolları'nın “acımayın” diye çağrı yapmasının üzerinden sadece 17 saat geçmişti.
Bu baskından kaçmaya çalışan 17 yaşındaki Ahmet, sokak ortasında vahşice öldürüldü. PKK’dan kurtulmak için Suriye’den kaçmıştı. Aslında’nın manşetten söylediği gibi: Irkçı çetelerden kaçamadı….
Şimdi soralım…. Tüm bu olaylarda, CHP açısından açık bir azmettiricilik suçu yok mu?
Savcılarımız, CHP hakkında bir soruşturma başlatacak mı?
Yoksa diğer nefret mesajlarında olduğu gibi bu da görmezden mi gelinecek?
ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Aynı basın toplantısında Özgür Özel, aklı sıra Merih Demiral’ın bozkurt işareti yapmasını savunuyor. Efendim, her sporcu istediği işareti yapabilmeliymiş… Ama bakın işte Türkiye’de de geçen sene zafer işareti yaptı diye bir futbolcuya ceza verilmişmiş… Bir çuval laf kalabalığı.
Laf kalabalığı çünkü Özel’in sözünü ettiği kişi, zafer işareti yüzünden değil her fırsatta PKK propagandası yaptığı, teröristler insan öldürürken PKK’ya destek mesajları attığı için cezalandırıldı. Futbolu, dünyanın en alçakça işi olan teröre alet ettiği için ceza aldı.
Özel, bunu bilmez mi? Bilir elbet. Ama köylü kurnazlığı yapıp Avrupa’ya selam çakma fırsatını kaçırmaz. Yanındaki sözde milliyetçi de dönüp sormaz “Özgür Bey, Türkiye’den mi Almanya’dan mı yanasınız, bunun PKK propagandası yapanlar ile ne ilgisi var?” diye.
Soramaz… Çünkü CHP, PKK partisinin yanında saf tutmuş, Özdağ da diğer uçtan o saftaki yerini almıştır. Daha önemlisi, bu benzemezleri birleştiren güç, bozkurt işaretine kafayı takan gücün ta kendisidir.
KİRAYA ATATÜRK ŞARTI
Öğrencilere yönelik bir kiralık ev ilanında, Atatürk İlkeleri dersinden asgari not ortalaması şartı konulmuş. Pek acayip ama alkışlayanlar var.
Tersinden bakalım… Bir ev sahibi, din dersine dair not şartı koysa ne tuhaf olur değil mi? Şimdi “Helal olsun Atatürkçü ev sahibine.” diyenler, o zaman “Şeriat geliyor.” diye ortalığı birbirine katar. İkisi de aynı derecede saçma, aynı derecede insan onuruna aykırı işler fakat gel de bunu bizim “beyazlar"a anlat.