Fransa, Telegram’ın kurucusu Rus asıllı Pavel Durov’u tutukladı. Durov, Telegram kullanıcılarının bilgilerini ABD ve Fransa devleti ile paylaşmadığı için bir dizi suçlama ile karşı karşıya.

Pavel Durov, aslında bir Rus. “Rusya’nın Facebook’u” olarak bilinen VK’nın da kurucusu. 2014’te Ukrayna’da gerçekleşen turuncu devrimin ardından Rus hükûmeti, VK’dan ayaklanmayı destekleyen hesapların özel bilgilerini istemiş, Durov bunları vermeyi reddetmişti. Sonraki dönemde Rusya içindeki muhaliflerin bilgilerini de paylaşmayı reddetti. 2021 yılında Rusya’nın baskısı ile VK’daki tüm hisselerini devredip ülkeyi terk etti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa vatandaşlığı alarak tüm çalışmalarını Telegram’a yoğunlaştırdı. O günlerden akıllarda kalan görüntü, Durov’un Putin’e yaptığı küfürlü el işareti idi.

Telegram, WhatsApp benzeri bir mesajlaşma uygulaması. Dünyada 900 milyon civarında kullanıcısı var. WhatsApp’tan farkı ise kullanıcı bilgilerini kesinlikle paylaşmaması. Bilindiği gibi WhatsApp tüm kullanıcı bilgilerini ABD hükûmetine ve İsrail’e veriyor. İsrail, bu sayede pek çok Hamas yöneticisine saldırılar düzenledi. Kişisel verileri koruma konusu, Pavel Durov için bir tür kırmızı çizgi. Bir zamanlar kullanıcı bilgilerini nasıl Rus İstihbaratı FSB ile paylaşmadı ise bugün de CIA ile ve Fransız gizli servisi ile paylaşmıyor.

Tutuklamasını ilginç kılan asıl şey de bu…

Durov, 2021 yılında Fransız vatandaşlığına son derece istisnai bir prosedürle kabul ediliyor. Bu prosedüre “seçkin yabancı statüsü” deniyor. Seçkin yabancı olarak kabul edilen kişiye, doğrudan Fransız Dışişleri Bakanı’nın onayı ile vatandaşlık verilebiliyor. Yasaya göre “Fransa'nın gücüne, uluslararası ekonomik ilişkilerine ve refahına önemli eylemleriyle katkıda bulunan, Fransızca konuşan bir yabancı” kestirmeden Fransız vatandaşı olabiliyor.

2021’de Pavel Durov’a vatandaşlık veren Fransa, onun “önemli” eylemlerini, şirketinin kullanıcı bilgilerini koruması olarak göstermiş, Durov’u âdeta bir “özgürlük azizi” olarak kutsamıştı. Üç yıl sonra aynı Fransa, aynı seçkin eylemleri yüzünden tam tersini yapıyor, Durov’u tutukluyor!

Fransız aydınları son kırk yılda küçük ‘Bernard Levi’lere dönüştüğü için artık Paris sokaklarında evrensel insani değerlere sahip çıkacak gerçek entelektüeller görmek hayli güçleşti. Küreselci hegemonyaya ve siyonizme haâlâ teslim olmamış az sayıda insan, Durov vakasındaki korkunç çelişkinin altını çiziyor. Kimi buna şizofreni diyor, kimi çürüme, kimi iki yüzlülük…

Namuslu Batılı aydın için gerçekten izahı zor bir sıkışma. Üç yüz yıldır dünyaya pazarladıkları değerleri şimdi kendi elleri ile öldürüyorlar. Ait oldukları toplumun siyasi buhranı düşünce krizine, düşünce krizi ise ağır bir insani utanca dönüşüyor. Herkes Gazze’deki soykırımın asıl sebebinin hiç de öyle karmaşık ilişkiler değil, basit bir ikiyüzlülük olduğunu anlıyor. Batılı aydının oturup düşünmesi, düşünsel onurunu kurtarmanın yollarını bulması gerekiyor.

Bizim için ise Durov vakası, malumun ilamından başka bir şey değil. Batı’nın en güçlü silahının bombalar, uçaklar veya para değil; ilkesizliği olduğunu görüyoruz. Türkiye’yi satarak Batılıların kucağına sığınanların da o kucaklara pek güvenmemesi gerektiğini anlıyoruz.