Dünya hayatının çeşitli merhalelerinde yaşantımızı sürdürüyoruz. Ama günah bataklığına batmış bir çukurun içerisinde debelenirken ama her türlü kötü debdebelerden sıyrılmakla geçiriyoruz ömrümüzü.
Hep bir uğraş.
Hep bir kurtuluş.
Ve hep te bir mücadele içerisindeyiz.
Garip yolun yolcusu edasına giriyoruz kimi zaman. Gelip geçici olduğunu hatırladığımız an garip yolcu oluyor, dünya nimetleri arasında boğuşup, birinden ötekine sarhoş edasında geçiş yaparken gaflet yolcusu oluyoruz.
Bazen ağzımızdan çıkanların tam tersini yaşasak ta özünde müslüman olmanın bahtiyarlığını hep kalplerimizin en derinlerinde yaşıyoruz. Fakat bunu açığa vurmanın bazen gerekli olduğunu, gizli yapılması gerekenlerin olduğu gibi açığa çıkarılması gereken işlerinde var olduğunu bilmek gerekmektedir.
Sözü müstakim kılmak önemli bir husustur. Güvenilir olmak. Söz ve beden olarak yürüdüğümüz yolun müstakim üzere olduğunu eşleştirip, birlikte hareket etmek gerekmektedir. Bu tabi meşakkatli iştir. Zordur müstakim üzere olmak. Ancak unutulmamalıdır ki üstadın dediği gibi, “Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil.”
Her halinden emin olmak müminin en büyük ve en önemli özelliğinden biridir. İnandığı peygamberinin (sav) en büyük vasıflarından biridir.
Dünyayı yola sokacak düzen-tertibin, ahlak ve hakkaniyetin teminatı olan emin olmak düsturundan geçer. Allah’ın buyruklarına yerli yerine getirmiş, peygamberinin tavsiyelerini uymuş müslümanın kötü kisvesi altında işler yapması mümkün değildir.
Ortalama yarım asırlık yaşantısında insanlar nazarında iz bırakan insanlardan olmak gerek. Hayırla hatırlanan insanlardan. İsmi zikredildiğinde hayır dua eden insanlardan en çok.
Peygamber Efendimiz (sav) emin olmak ile ilgili tüm muhtevayı içerisinde alan şu hadisi şerifi buyurmuştur: Mümin, elinden dilinden başka Müslümanların güvende olduğu kimsedir.
Dikili bir ağaç gibi güvenilir birtakım insanlar bırakmak gerek geride. Müslüman önce emin olacak. Kimseye kötü sözü duyulmamış olacak. Yalanı iftirası yanından dahi cüret edemeyecek geçmeye. Gözlerinden haset duygusu fışkırmayacak. Açık aramayacak müslüman kardeşinin. Hayasızlığa yumup mazlumun hakkı yendiği zaman ateş püskürecek.
Zordur bu zamanda mümince yaşamak. Her haliyle müstakim üzere olmak zor. Gerçekten zor mu yoksa biz mi zorlaştırıp kendimize imkansız kılıyoruz orası kişinin kendinde saklı olan cevap.
Reçete belli. Yol açık ve aydınlatılmış, yürüyecek müslüman topluluğu belli. Diğer yollar karanlık. Birbirinden ayrılan halka diğer yollara sapmaya mahkum olan bir yürüyüş bu.