Bugün sizlere Karabük'ten ilham veren bir hikâyeyi aktaracağım. Arıcılığın bilge öğretmeni Ahmet Çetin'in 50 yıllık serüvenine tanık olacaksınız.

Eflani ilçesinin Gökgöz köyünde yaşayan 74 yaşındaki Ahmet Çetin, arıcılıkla olan bağını hiç koparmadı. Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan sonra bile arılarla olan gönül bağını sürdürdü.

Peki, bu tutkulu bağ nasıl başladı?

1974 yılında, Karlı köyü ilkokulunun bahçesinde Ahmet Çetin'in arıcılık serüveni filizlenmeye başladı. O dönemde daire amirleri ve müfettişler, köy okullarındaki öğretmenleri üretim yapmaya teşvik ediyordu. Kimisi hindi yetiştiriyor, kimisi meyvelik kuruyordu. Ahmet Çetin ise arıcılığı seçti ve bu seçim onu yarım asırlık bir yolculuğa sürükledi.

Başlangıçta geleneksel yöntemlerle arıcılık yapan Çetin, zamanla bilimsel verilere ulaşmak için seminerler ve kurslara katıldı. Arıcılıkla ilgili her kitap ve yayını takip etti.

2004'te Karabük Arıcılar Birliğini kurduğunda bilimsel verilere erişim daha da kolaylaştı. Ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumlara katıldı, birikimlerini paylaştı, uzmanlardan öğrendi.

Ancak Ahmet Çetin sadece öğrenmekle kalmadı, öğrendiklerini paylaşmayı da ihmal etmedi.

Çetin, 18 yıldır il ve ilçe tarım müdürlükleri ile halk eğitim merkezlerinde kurs ve seminerler vererek arıcılığın yaygınlaşması ve bilimsel temellere dayanması için çaba gösteriyor.

Uygulamalı eğitimlerin olumlu yansımalarını gören Çetin, arı hastalıklarının azalması ve bal verimindeki artışları bu eğitimlere bağlıyor. "Arıcılığa meraklı olan genç arkadaşlarımızı kutluyorum!" diyor ve arı sağlığına zarar verecek kontrolsüz tarımsal ilaçlamaları eleştiriyor.

Arıların, "tarımın olmazsa olmaz yardımcı aktörleri" olduğunu vurgulayan Ahmet Çetin, 50 yıllık serüveninde edindiği bilgi ve tecrübeleri yeni nesillere aktarmaya devam ediyor. Bu azim ve sevgi, arıcılıkla uğraşan herkes için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.