İslam’ın beş şartından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan ayı ibadet, rahmet ve mağfiret ayıdır. Bereketi bol, hayrı çok olan bir aydır. Bu ay, yardım, bağış, rahmet ve ihsan ayıdır. Ramazan ayı, bir yıllık maddî ve manevî kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tevbe edip hakka yönelme şuurunun geliştiği maddî ve manevî bir terbiye ayıdır. İnsanlığı, fikrî ve ahlâkî yanlışlıklardan kurtarıp, ilme, medeniyete ve dolayısıyla dünya ve ahiret saadetine ulaştıran Kur’an-ı Kerim, bu ayda nazil olmuştur. Bu ayın faziletini Yüce Allah, şöyle beyan etmiştir: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kendisinde Kur’’an’’ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsun.” (Bakara, 2/183.) Bu ayda Kur’an’ı daha çok okuyup anlamaya ve hayatımızda tatbik etmeye çalışmalıyız.
Oruç, Ahlâkımızı Güzelleştirir
Oruç, belirli bir süre sadece aç kalma olayı değildir. Oruç, köklü bir irade terbiyesi insanı kötü Alışkanlıklardan koruyan, iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir. Oruç, İnsana Sabırlı Olmayı öğretir Zor işler sabırla başarılır ve her engel onunla aşılır. Bunun için Kur’an-ı Kerim’de sabredenler müjdelenmiş ve sonsuz ecirle ödüllendirilecekleri vaat edilmiştir. (Bakara, 2/155) Yani insan, nefsinin aşırı isteklerine karşı koyabilmeli, öfkesini yenebilmeli ve eline, ayağına, diline, gözüne, kulağına, kalbine, düşüncesine sahip çakabilmelidir. Bu da ancak sabırla olur. Orucun farziyeti ile ilgili ayette Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı” (Bakara, 2/185) buyurmak suretiyle, orucun farz kılınmasındaki hikmetlerden bazılarını açıklamıştır. Bunlar; kötülüklerden uzak durmak, nefsi terbiye etmek, ahlâkı güzelleştirmek, merhamet duygularını geliştirmek, sıkıntılara katlanmayı ve sabretmeyi belletmek, nimetlere şükretmeyi öğretmek, kısaca maddî ve manevî bakımdan huzura kavuşturmaktır.
Oruç İnsanda Başkalarına Yardım Etme Duygularını Geliştirir
İnsan, elinde olan nimetlerin kıymetini ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar. Fakat iş işten geçtiği için bunun bir faydası olmaz Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır Bu anlayış insana, Allah’’ın verdiği nimetlere şükretmesine ve sıkıntıda olan fakir kişilerde yardım etmesine sebep olur. İşte oruç, insana yoksulların çektikleri sıkıntıyı yaşatır da onlara yardım elini uzatma alışkanlığı kazandırır. Ramazanın sonunda bir malî ibadetimiz daha vardır ki, o da fıtır sadakasıdır. Zekât ibadeti de genelde bu ayda yerine getirilmektedir. Bu da, toplumun huzur ve mutluluğuna katkı sağlar.