Türkiye’nin Suriye’de inşa ettiği güvenli bölge, Suriyelilerin hayatta kalmasına ve Türkiye’nin ulusal güvenliğine hizmet etmektedir. Ancak yönetim sorunları artık endişe vericidir.

Güvenli bölge ilk yıllarda büyük bir rağbet gördü. İdlib ile beraber sayarsak savaş öncesi 1,5 milyon nüfuslu bölge 5,5 milyona ulaştı.

Esed rejimi ve YPG kontrolündeki bölgelerle kıyas edildiğinde; elektrik, internet, su, eğitim ve sağlık altyapısı açısından bölgenin durumu oldukça iyi.

Ama bölgeye gelen yoğun nüfus hem altyapıyı zorluyor hem de sosyal sorunlar oluşturuyor.

Yoğun nüfus, savaş ve fakirliğin getirdiği olumsuz etkilere ilaveten, bölgede asayiş sorunları çözülmedi.

Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan günümüze sekiz yıl geçti. İlk dönemde kurulan geçici yönetim anlayışı artık bölgenin ihtiyacına cevap vermiyor.

Hatta Türkiye’ye, giderek büyüyen siyasi, askerî, sosyal ve ekonomik maliyet oluşturuyor.

Suriyeliler de giderek artan bir sesle değişim talep ediyor. Türkiye’nin Suriye’deki varlığından rahatsız olan devletler ve terör örgütleri, bölge halkını Türkiye’ye karşı kışkırtmaya çalışıyor.

Hem Türkiye’nin maliyetlerini azaltmak hem de Suriyelilerin taleplerine cevap vermek için bölgede etkin ve meşru bir Suriyeli otorite oluşturulmalıdır.

Oluşturulacak Suriyeli otoriteye paralel olarak bölgedeki askerî gruplar ve Suriye Millî Ordusu yeniden dizayn edilmelidir.

Aradan geçen sekiz sene sonra Suriye Millî Ordusu’nun merkezî ve hiyerarşik bir yapıya dönüşmemesi kabul edilebilir bir durum değil.

Suriye Millî Ordusu’nun reformu ile bölge halkının söz sahibi olduğu ve dolaylı seçimler de olsa bir seçim yöntemiyle oluşturulacak Suriyeli otorite, ordu güçlerini kontrol etmelidir.

Böylelikle bölge halkı tarafından meşru olarak görülen Suriyeli otorite, etkin ve yetkin bir yönetim anlayışı inşa etmelidir. Suriyeli otorite giderek Türkiye’nin bölgede üstlendiği görevleri devralmalıdır.

Öyle ki bu sürecin sonunda Türkiye’nin güvenli bölgedeki varlığı askerî ve istihbari seviyeye indirilmelidir.

Hem Türkiye’nin ihtiyaçları daha az bir maliyetle karşılanacak hem de Suriyelilerin taleplerine cevap verilecektir.

Aslında böyle bir Suriyeli otorite yapısı zaten var: Suriye Geçici Hükûmeti.

Yapılması gereken, bu yapının demokratik meşrutiyetini güçlendirmek ve etkin bir yönetime dönüştürmek.