Manda söğüt dalına nasıl yuva yapar? Yavrusunu sinek nasıl kapar? Öküz torbadan nasıl düşer?..

Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü? Bu türkünün hikâyesini merak ettim ve merakımı gidermek için araştırma yaptım. Aslında ‘Eski şarkılar ve eski türküler artık yok!’ diye, bulunduğum bazı meclislerde de duyuyordum. Eski şarkılar-yeni şarkılar kıyaslamasında sorun sözlerde mi yoksa ezgilerde mi diye düşünüyordum. Bu konuyu bir sonraki gündemime aldım. Şimdi asıl konum bir Kastamonu Tosya yöresine ait olan ‘Manda yuva yapmış söğüt dalına’ türküsünün hikâyesi.

Türkünün asıl adı ‘Tiridine bandım’

Yöre ekibi Muzaffer Sarısözen’in imzasıyla bilinen türküde, şimdilerde saçma sapan gelen sözler, aslında lafı gediğine koyan anlamlar içeriyor. Dönemin üstadı, içindeki isyanı anlatırken bize uzak gelen öyle laflar etmiş ki...

MANDA SÖĞÜT DALINA NASIL YUVA YAPTI?

Kastamonu Tosya, pirinci ile ünlü bir ilçemizdir. Pirinç ekimi sulak arazide yapılır. Çeltik tarlalarının sürülmesinde kullanılan manda, yazın kavurucu sıcağında göletlere serinlemek için yatar. Göletlerin kenarında da söğüt ağaçları vardır. Söğüt ağaçlarının gölgeleri mandaları sıcaktan korur. İşte bu durumu üstat bu sözlerle ifade etmiş. Yani mandanın söğüt dalına yuva yapması budur.
 

PEKİ YAVRUSUNU SİNEK NASIL KAPTI?

Halk arasında manda yavrusuna malak da denilir. Yani malağı sinek nasıl kapar? Buradaki kapmak tabiri bir halk sözcüğü olarak ısırmak anlamında kullanılmıştır. Yani mandanın yavrusunu sinek ısırmıştır. Türküde “Sen mandanın yavrusunu sinek kaparken gördün mü?” diye sormuştur.

ÖKÜZ TORBADAN DÜŞER Mİ?

İkinci kıtadaki öküzün torbadan düşmesi ise öküzlerin hem yemlenmesi, ekine zarar vermemesi hem de zaman kazanmak için boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıkması ve öküzün yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır.
 

MÜEZZİNİN MİNAREDEN UÇMASI…

Diğer kıtadaki “müezzinin minareden uçması” da erenlere karışması, ermesi anlamındadır. Bağlantı (yani amanın yandım…) bölümünde de tirit yemeğini, emeği karşılığı hak ettiğini anlatıyor. Türkü baştan sona doğruları anlatıyor. Fakat ilk bakışta anlamsız gibi görünse de ozanın ince zekâsıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin sunulduğu bir eser olduğu ortada.

TRİDİNE BANDIM…

Yemeğin suyuna banmak anlamında kullanılan nakarat bölümünde de yine isyan devam etmektedir aslında. “Amanın amanın yandım, tiridine bandım, bedava mı sandın, para verip aldım…”

Bu kadar orijinal türkünün sözlerini orijinal sözleriyle hatırlatmadan geçmeyeceğim…
                                
Aşağıdan geliyor Türkmen koyunu aman aman
Selviye benzettim yarin boyunu amanın yandım

Amanın amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım

Sabahleyin erken çifte giderken aman aman
Öküzüm torbadan düştü gördün mü amanın yandım

Amanın amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım

Manda yuva yapmış söğüt dalına aman aman
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü amanın yandım

Amanın amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para vidim aldım

Evet türkümüz sözleriyle, kulağımızdaki melodisiyle bu. Herkesin tebessüm ederek dinlediği bu türküyü saçma bulanların sayısı az değil. Ancak Kastamonulu Muzaffer üstat, derdini anlatırken kullandığı üslupla yeni nesillere ışık tutmuş aslında.

Yani  ‘Manda yuva yapmış söğüt dalına’ türküsünün aslı bu…